Yeni Kurulan Arap Derneği’nin Feshi İstendi

Yeni Kurulan Arap Derneği’nin Feshi İstendi

Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği’nin kanuna aykırılık ve noksanlıkları giderilmediği gerekçesiyle Mardin Valiliği tarafından feshi istendi.

A+A-

Merkezi Midyat’a bağlı Mercimekli Köyü’nde bulunan Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği’nin kanuna aykırılık ve noksanlıkları giderilmediği gerekçesiyle Mardin Valiliği tarafından feshi istendi. 
2013 yılı Aralık ayında, Midyat’ta ikamet eden Arapların bir araya gelerek, Türkiye çapında faaliyette bulunmak üzere Midyat’ta kurdukları Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği kapatılma tehdidiyle karşı karşıya. 

Mardin Valiliği’nin, Eğitimci-Yazar Mehmet Ali Aslan’ın yedi arkadaşıyla birlikte kurduğu derneğin ‘kanuna aykırılık ve noksanlıkları giderilmediği gerekçesiyle’ hakkında “kapatılması” istemiyle dava açılması uyarısı üzerine, Midyat Kaymakamlığı Cumhuriyet Başsavcılığı’na fesih için başvuruda bulundu.

DERNEK, KARARA TEPKİ GÖSTERDİ

31 Aralık 2013 tarihinden bu yana Midyat’ta faaliyet gösteren Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği yönetimi ve bir grup vatandaş, kapatma kararıyla ilgili açıklama yaptı. Eylemciler ellerinde, “Biz Arabız, hepimiz Allahın kulları Adem’in çocuklarıyız”, “Uyan Türkiye Arabı uyan dünya Arabı”, “Ben Arap oğlu Arabım”, “Henüz ölmedik, biz Arabız bu vatanın Evladıyız”, “Milattan önce bu topraklardaydık”, “Aslını ve dilini unutma”, “Farklı kavimlerle kardeşçe yaşamak istiyoruz” Arapça yazılı dövizler taşıdı. 

Derneğin Kurucu Başkanı Mehmet Ali Aslan’ın, dernek binası önünde kapatma kararına ilişkin yaptığı basın açıklaması şöyle:

“Dinler diller ve hoşgörü şehri olan Mardin’deki Valilik bir ilke imza atarak Türkiye’de bir ilk olarak bir Arap derneği aleyhinde kapatma davası açması tarihe olduğu gibi kaydedilip gelecek nesillere kötü bir miras örneği olarak kalacaktır. Türkiye nüfusunun yüzde 10’una tekabül eden ve Türkiye’nin üçüncü büyük nüfusu, Mezopotamya’nın da ikinci büyük nüfusunu teşkil eden Arap nüfusunun örgütlenmesine bilinçli bir şekilde engeller çıkarılıyor. Üniversite öğrencileri arasında büyük bir heyecan ve ümit yaratan derneğimizde, Mardin, Urfa, Siirt, Batman, Diyarbakır, Hatay ve Adana gibi Arapların yerli halk olarak yaşadığı illerde Alevi,Sünni, Nusayri, Müslüman ve Hıristiyan Arapların bulunması bürokrasiyi endişelendirmiştir. Nitelik ve nicelikte önemli bir konsensüs sağlama yolunda olan derneğimiz, farklı illerdeki ve farklı inançlardaki Arapları bir çatı altında toplama  başarısındaki sinerjiyi dağıtmak isteyenler, kanuni zemini olmayan, bürokratik çelmelerle bizi sindirmek ve dağıtmak istiyorlar. Türkiye Araplarındaki dağınıklık gerçeği, birlik algısı daha doğmadan engellenmek isteniyor. Hiçbir engelleme halkımızın haklı mücadelesinin önünde engel olamayacaktır. Halkımız ve dinamikleri artık haklarına sahip çıkma kararlılığını göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin dört kurucu unsurundan biri olan Araplar üzerindeki bu baskının sürmesi durumunda ilgili resmi kurumların önüne siyah çelenk bırakmak zorunda kalacağız. Türkiye’de yaşayan Alevi, Sünni, Nusayri,Hıristiyan ve Müslüman tüm Arap kardeşlerimizi, insan haklarına saygılı ve duyarlı  tüm insan kardeşlerimizi Arapları ötekileştirmeye yönelik bu kapatma girişimini kınamaya davet ediyoruz.” Basın açıklamasının ardından protestocu grup sessizce dağıldı.

GİDERİLEMEYEN EKSİKLİKLER!

Yasal süre içinde giderilmeyen eksiklik olarak belirtilen ve derneğin kapatılması istemine gerekçe gösterilen unsurlar şöyle:

1-Derneğin amacının ve bu amacı gerçekleştirmek üzere yürütülecek faaliyetlerin aşırı derecede ayrıntılı olarak belirlendiği ve belki bunun doğal bir sonucu olarak ana amaçtan uzaklaşıldığı, derneğin gayesine varmak için gelir temin etmesinin gerekli yasal koşulları karşılamakla mümkün olabileceği, 

2-Derneğin gayesine varmak için gelir temin etmesinin gerekli yasal koşulları karşılamakla mümkün olabileceği, bunun ideal gaye takip edilmesi kuralına halel getirmeyeceği, ancak bu kez de sağlığı gaye edinmesi gerektiği, oysa tüzüğün yazılı olan amacının buna uygun olmadığı, 

3- Yabancı personel istihdamının oturma ve çalışma izniyle ilgili yasal koşulları karşılamakla mümkün olabilirken, belirtilen hususlarla ilgili gerekli değişikliklerin yapılmadığı, 

4- Tüzükte çocuk, genlik ve kadın hakları, fiziksel ve ruhsal engellilerle ilgili, nüfus hareketleri ve göç, yolsuzluk, uluslar arası ilişkiler, tabi afetler ve acil durum yönetimi gibi alanlarda faaliyette bulunmanın her birinin tek başına bir amacı ifade etmekte olduğundan ana amaçtan uzaklaşıldığı, 

5- Derneğin 97. fıkrasında yer verilen ‘…bölgemizde ve ülkemizde… uygulanan yoksullaştırma politikalarına’ ibaresinin doğrudan kusur isnat eden ağır ithamlar olması nedeniyle dernek tüzüğünde yer almasının uygun olmadığı, 

6- Ana amaç olarak ilan edilen Türkiye sınırları içinde yer alan Arap toplumunun kültür ve değerlerinin korunarak yaşatılması ve paylaşılması sosyal ve kültürel alana işaret ederken, diğer amaçlar olarak ortaya çıkan çalışma konuları ve biçimlerinin etkisiyle faaliyet alanı gereğinden çok farklı olarak tanımlanmaktadır. Ana amaca paralel olarak çalışma konuları ve biçimlerinin tanımlanmasıyla faaliyet alanında da sadeleştirilmeye gidilmesi gerektiği halde aykırılık veya noksanlık halinin giderilmediği, 

7- Tüzüğün 98. fıkrasında dernek yönetiminde eş başkanlık sisteminin tercih edilen ve öngörülen bir yönetim şekli olarak belirlendiği, buna karşılık dernek yönetim kurulunun oluşumunu düzenleyen tüzüğün 10. maddesi ise ‘Yönetim kurulu 5 asıl ve 5 yedek üye olarak genel kurulca seçilir. Yönetim kurulu seçiminden sonra ilk toplantısında bir kararla görev bölüşümü yaparak başkan, eş başkan, başkan yardımcısı, eş başkan yardımcısı, sekreter ve saymanı belirler’ şeklinde öngörülmüştür. Ancak sayılan görev unvanları 6 adet olduğundan düzenlenen yönetim kurulu 5 asıl ve 5 yedek yapıyı sağlamamaktadır. 

8-Anadolu Arap Birliği Hareketi Derneği’nin ismiyle ilgili olarak dernek adında geçen “Birlik” ibaresi farklı bir tüzel kişilik olmasında dolayı dernek adıyla anlamlandırılması hukuki alt yapıdan yoksundur. Anayasamızda ve kanunlarda birliklerin ne şekilde kurulacağı ve tüzel kişiliklerin nasıl teşekkül edeceği belirlendiği gibi dernek tüzüklerin de hangi usul ve esaslarda olacağı yine kanunla belirlenmiştir. Dernek adına eklenen “Birliği” kelimesinin dernek adından çıkarılması gerektiği halde aykırılık veya noksanlık halinin giderilmediği tespit edilmiştir.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum