Mardin merkez ve ilçelerinde yaşayan insanların ne tür sıkıntılar yaşadıklarını bilmem, ama Midyat’ta kime selam verseniz, kimle konuşsanız bin bir dert ve yakınma duyarsınız. Bu şikâyet ve sızlanmalar kişisel olmaktan ziyade toplumsal konularla ilgili olunca daha bir önem kazanmakta. Bu sebeple halkın ‘Sesiz Çoğunluğun’ gözünde cereyan eden ve belki de yaşamlarını olumsuz etkileyen ne varsa bunların kamuoyu ile paylaşılmasında yarar olduğunu düşünüyorum.

Yıl 2011, takvimler 13 Haziran’ı gösterdiğinde seçim atmosferi artık geride kalmış ve gözler Ak Parti’den seçilen Abdurrahim Akdağ, Muammer Güler ve Gönül Bekin Şahkulubey ile bağımsız seçilen Ahmet Türk, Erol Dora ve Gülser Yıldırım’ın seçim bölgeleri olan Mardin ve ilçeleri için neler yapabileceklerini konuşmaya gelmişti sıra.

Seçimden önce hemen hemen her gün esnaf ziyaretleri yapan, kamu kurum ve kuruluşları, köyleri tek tek gezen, taziyelere giden, kanaat önderleri ve vatandaşlarla uzun uzun sohbetler eden ve çoğu zaman bunların taleplerini not eden milletvekili adayların seçildikten sonra ortalıktan kaybolmalarını hala anlamış değilim. Seçimden bu yana iki yıla yakın bir süre geçmesine rağmen hani doya doya milletvekillerimizin yüzünü görebilmiş değiliz. Sanki Midyat, Mardin’in bir şehri değil ya da buradaki insanlar onların seçmeni değil!

MİLLETVEKİLİ ROZETİNİ YAKASINA TAKTIKTAN SONRA SEÇİLDİĞİ SEÇİM BÖLGESİNİ VE SORUNLARINI UNUTMAK, NE TÜR BİR HİZMET YAPABİLİRİM DÜŞÜNCESİNİ BİR KENARA BIRAKMAK, SEÇMENLERİYLE SELAMI KESMEK, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINI ÖNEMSEMEMEK, TABİRİ CAİZSE ANKARA’LILAŞMAK DA NE OLUYOR! İŞTE TAM DA BEN BUNUN ANLAMINI BİLMİYORUM, İZAHINI YAPAMIYIORUM. ANKARA’NIN HAVASI MI MEBUSLARIMIZI ETKİLİYOR YOKSA ONLAR MI ETKİSİZ VE PASİF DURUYORLAR?

Halk arasında meşhur bir söz vardır, ‘HELE ŞÜKÜR BAYRAMLIK YÜZÜNÜ GÖRDÜK’ diye. Seçilmeden önce hemen hemen her gün gördüğümüz, seçim çalışmalarını takip ettiğimiz milletvekillerimizi artık bıraktık normal zamanlarda görmeyi bayramlar da dahi göremiyoruz. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gibi iki önemli bayramda bile hiçbir milletvekili Midyat’a gelip de buradaki insanlarla bayramlaşmadı. Hatta parti teşkilatları bile kapalıydı. Bu durumu merak ettim. Ama muhatabını bulunca muhakkak bu sorumu sormak isterim, neden bayram da gelmediklerini ve neden parti teşkilatının kapalı olduğunu.

Aslında milletvekillerinin seçimden sonra Midyat’a iki-üç defa geldiklerini duydum. Tabiî ki bu ziyaretlerle ilgili bilgi sahibi olmadığımızdan ziyaret amaçlarını, neden geldiklerini, bir yatırımı veya bir hizmeti müjdelemek için mi geldiklerini bilemiyoruz. Merak ettiğim bir başka konu da bu aslında. Varsa bir çalışma yada bir hizmet bunun da kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz. Ha yoksa da neden olmadığını, yapılamadığını halka açıklamaları gerekiyor.

Halkın kutsal oylarıyla seçilen vekillerin kendilerine verilen hizmet anahtarını ceplerinde unutmaları vicdanları yaralamış durumda. Nedenine gelince, oylarıyla seçildikleri ve temsil ettikleri kadirşinas insanlarımın, fakir fukaranın, mazlumun, yetimin, öğrencilerin, gençlerin, yaşlıların ve kimsesizlerin dertleriyle dertlenmeyen, yaşadıkları sorunları çözmeyen ve bunlardan bihaber yaşayanların, hizmet üretmeyenlerin Yüce Allah katında sorumlu olduklarını düşünüyorum.

Bu hükümet döneminde şehirler yatırımlarla ve yapılan hizmetlerle şahlanırken maalesef Midyat’ın şanssızlığı yine peşini bırakmadı. Tüm Türkiye değişiyor ama Midyat yerinde sayıyor.

Mardin’in vekillerini iktidar partisi üyesi yada muhalefet partisi üyesi diye ayrıştırmak istemiyorum. Hizmet konusunda herkesin yapabileceği, üstlenebileceği bir görev olduğunu düşünüyorum. Tabiî ki burada hizmetler muhalefet partisinden çok iktidar partisinden bekleniyor.

Bir de arkadaşlar hizmet demek, kamu kurum ve kuruluşlarda çalışanların yerini değiştirmek, birinin duasını yada bir başkasının bedduasını almak demek değildir. Hele hele iş takibi yapmak, adam kayırmak hiç değil. Bir şehri ziyaret etmek, ayaküstü bir iki esnafı ziyaret etmek, onurlarına verilen yemekleri yemekle de bu işler olmuyor. Halkımızın da istediği bu değil, bilmenizi isterim.

Halk yaşadığı şehre hizmet etmenizi istiyor, sorunlarını çözmenizi bekliyor!

Anne ve babalar çocuklarının daha rahat ve nezih ortamlarda eğitim-öğretim alabilecekleri okulların fiziki durumlarının iyileştirilmesini, şehirde okuyan erkek çocuklarının kalabilecekleri pansiyonların inşa edilmesini istiyor.

Sık sık kesilen elektriklere kalıcı bir çözüm bulunmadan, Midyat Şehir Stadı’nı suni çimle kaplamadan, Midyat’a bir kültür merkezi kazandırmadan, kapalı spor salonunu mezbelelikten kurtaracak bir proje geliştirmeden, Midyat’ın atık su projesini tamamlamadan, iki yıldır sürüncemede olan teoloji fakültesi yerleşkesi ile ilgili somut bir adım atmadan, çukurlarla dolu şehir içindeki yolları sıcak asfaltla kaplamadan ve halkın bir şekilde yanlışlıkla hazineye geçen arazilerinin tekrar iadesi için mecliste bir yasa çıkarmadan seçilmişlerin Midyat’a gelmelerinin aslında çokta önemli bir anlamı yok.

İnsanların gözü ve kulağı bu hizmet müjdelerini görmek ve duymak için sabırsızlanıyorken, vekillerin ve bu işlerle sorumlu olan kişilerin elleri ceplerindeki görüntüsü yada bu görüntüyü vermeleri, kendileri, bıyıkları, saçları ve ayakkabıları ile meşgul olmaları ciddi bir rahatsızlık yaratmış durumda.

Siyasiler şunu unutmasın ki bugün olmasa da yarın muhakkak oylarını aldıkları insanlarla tekrar karşı karşıya geleceklerdir. Bu sebeple halka öyle iyi hizmet edin ki, insanların yüzüne bakacak, yıllar sonra da hayırla ve dua ile yad edilecek eserler bırakın.

Halis İş - Sizin Medya