
Sınırdaki Duvara Siyah Çelenk
Nusaybin ile Suriye'nin Kamışlı ilçesi arasında kaçak geçişleri önlemek amacıyla yapılan duvar, Midyat'taki bazı sivil toplum örgütü tarafından protesto edildi.
A+A-
Nusaybin ile Suriye'nin Kamışlı ilçesi arasında kaçak geçişleri önlemek amacıyla yapılan duvar, Midyat İlçesi'ndeki bazı sivil toplum örgütü tarafından protesto edildi. Çocuklarla birlikte, sınırdaki duvarın yanına gidenler, tel örgülere üzerinde, 'Utanç duvarı' yazılı siyah çelenk bırakarak, sınırın Suriye tarafına karanfil attı.
Midyat Süryani Kültür Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş, Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, Mezopotamya Barış Akademisi Başkanı Ramazan Turgut ve Beth Nahrin Asuri Birliği Başkanı Savo İde'nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 15 kişilik grup, Nusaybin İlçesi'nin Suriye sınırına yapılan duvarı protesto etti. Sivil toplum örgütü temsilcileri ile çocukları, üzerinde 'Utanç duvarı' yazılı siyah çelengi, sınırdaki dikenleri tellere bırakıp, çocuklarıyla birlikte daha sonra tel örgünün diğer tarafında bulunan Suriye sınırına kırmızı karanfiller attı.
Asuri Süryani çocukları adına konuşan Maria Aktaş, 3 yıl önce Suriye'yi ziyaret ettiklerinde, Süryanice konuşan çocuklarla tanıştıklarını belirterek, şöyle dedi:
“BAKAN ŞAHİN BURAYA GELSİN”
"Orada dilimizi konuşan bizim gibi çocuklarla tanıştık. Onlarla çok güzel zaman geçirdik. Sonra o çocuklar, aileleri ile bizi Türkiye'ye ziyarete geldi. Şimdi biz aynı dili konuşan, aynı renkteki çocukların arasına duvar örülüyor. Artık birbirimizi göremeyeceğiz. Anne ve babalarımız da birbirini göremeyecek. Bizi birbirimizden ayırmak isteyen bu duvarın yapılmaması için kendini aç ve susuz bırakarak ölüme giden, çocukları ve kadınları çok seven Ayşe başkan (Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan) için çok üzülüyor ve ağlıyoruz. Her gün o ölmezsin diye dualarımızı, kendi dilimizle yapıyoruz. Allah da bütün dilleri bildiği için bizi anlıyor ve duyuyor. Bayramda topladığımız şekerleri de Ayşe teyzeye getirdik, bir de ona gül ve karanfiller getirdik. Çocukları ve kadınları çok sevdiğini televizyonlardan öğrendiğimiz Bakanımız Fatma Şahin'den bir isteğimiz var. Lütfen Fatma Şahin buraya gelsin ve bir gece kendisi gibi yardımsever bir kadın olan Ayşe başkanın yanında kalsın. Başbakandan da isteğimiz bu duvarı yapmasın, bu tel örgüleri ve mayınları kaldırsın. Arap, Asuri, Süryani, Mıhallemi, Kürt ve Türk çocukları, bütün dünya çocuklarını seviyoruz ve beraber oynayıp, beraber yaşıyoruz. Lütfen bizi birbirimizden koparmayınız, biz birbirimizi çok seviyoruz."
“KADERİMİZE HEP KAÇAN ADAMLAR ORTAK OLUYOR”
Daha sonra grup adına açıklama yapan Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan da, şunları ifade etti:
“Sayın Başbakan denizleri ve kıtaları birbirine bağlayan Marmaray’ları yaparken Mezopotamya Beyn Nehreyn ve Beth Nahri’nde insanları birbirinden ayıran duvarlar, setler inşa ediyor. Bir yerleri birbirine bağlamaya çalışırken bir yerleri birbirinden ayırmaya çalışmanın Müslümanlıktaki yeri nedir acaba? Nerede İslam kardeşliği? Nerede Türk ve Kürt kardeşliği? Nerede dilinize doladığınız Ak Şemsettin’in, Mevlana’nın ve Yunus Emre’nin öğütleri ve şiirleri. Onurlu ve değerli insanımız Ayşe Gökkan’ın onurlu bir yaşam ve halkların kardeşliği için bedenini ölüme yatırırken ve adım adım, saniye saniye ölüme yaklaşırken nerede inançları gereği hakperest olduklarını savunan onurlu başörtülü milletvekillerimiz? Nerede Mardin’imizin ilk başörtülü kadın milletvekili? Nerede Hazreti Ali’nin izindeki Alevi örgütlerimiz? Nerede özgürlükçü liberallerimiz? Nerede ağaç ve doğasever Gezicilerimiz? Nerede Duran Adam? Üzülerek ve kaygı duyarak görüyoruz ki mevzubahis Kürtler ve Mezopotamya halkları olunca, meydanda ne bir zamanların mağduru başörtülüler, ne inançlı yaşamak istediklerini söyleyen sözde inançlılar, ne Geziciler, ne de Duran adamlar yok. Kaderimize hep kaçan adamlar ortak oluyor.”
Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan'ın yaptığı konuşmadan sonra sivil toplum örgütü temsilcileri Midyat'a döndü.




Önceki ve Sonraki Haberler