Halkın Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili adayları Prof. Dr. Mithat Sancar ve Mehmet Ali Aslan, Estel kesiminde gerçekleştirdiği esnaf ve ev ziyaretinde vatandaşların yoğun ilgisi ve sevgisiyle karşılandı.

Seçim çalışmaları kapsamında Midyat’a gelen Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Mardin ziyaretinde havalimanında neden karşılamadıklarını açıkladı.

Seçim çalışmaları kapsamında Estel kesiminde esnaf ve ev ziyaretlerinde bulunan HDP Mardin Milletvekili adayları Mithat Sancar ve Mehmet Ali Aslan’a, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, HDP Parti Meclis Üyesi Yuhanna Aktaş, HDP Mardin İl Eşbaşkanı Yüksel Erol, HDP Midyat İlçe Eşbaşkanı Hüseyin Alper, DBP Midyat İlçe Eşbaşkanları Birgül Toprak ve Zübeyir Erik ile partililer eşlik etti.

Ziyaretlerin ardından gazeteciler Başkan Türk’e, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Siirt ve Mardin gezilerinde HDP’yi ve DBP’li belediye başkanlarını eleştiren açıklamalarını sormaları üzerine açıklama yaptı.

“OY DÜŞÜŞÜ TELAŞIYLA CUMHURBAŞKANI PARTİMİZİ HEDEF ALIYOR” 

Türk, “Barış süreci bizim halkımızı çok ciddi bir şekilde ilgilendiriyor ve insanlar barışın kalıcı hale gelmesi için çaba gösteriyor. Ama sayın Cumhurbaşkanı kaç günden beri söylemleri ile barışa zarar veren, toplumsal uzlaşı ve diyaloğun önünü geçen bir tavır takınıyor. Biz bu konuda endişelerimizi, düşüncelerimizi söyledik. Bir cumhurbaşkanının gerçekten herkesi kucaklaması gerektiğini söyledik.  Ama oy düşüşü telaşıyla sayın cumhurbaşkanı adeta partimizi hedef aldı ve bu düşüşü önlemek için partimize yalan, iftiralarla saldırarak bunu durdurmaya çalıştı. Ama halkta biliyor ki bunlar yalandır, iftiradır. Biz bu şekilde bir siyaseti yürüttüğü içinde kedilerini karşılamaya gitmedik. Partimizin kararı buydu. Sonuç olarak eğer sayın cumhurbaşkanı gerçekten herkesi kucaklayacak bir yaklaşım içinde olursa o zaman, elbette biz misafirperver bir halkız, gideriz karşılarız, belediye davet ederiz. Ama her gün her gün adeta bize küfür eder bir üslubu, bir dili kullanırsa ister istemez bizde mesafeli dururuz.” dedi.

"BİZ İNANCA VE DİNE KARŞI DEĞİLİZ"

Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yani biz dindar bir partiyiz, biz insanlarımızın inancına saygı gösteriyoruz, geçmişte de bunu ispatladık. Ben İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı yaptığım zaman bütün türbanlıları ben savunuyordum. Üniversitelilerle karşı karşıya geliyorduk, ama biz inançların özgürleşmesini istiyoruz, inançların özgür olmasını istiyoruz. Tabiî ki mezhebi Şafii olsun, Hanefi olsun, Caferi olsun, hangi mezhep olursa olsun herkesi kucaklamak lazım. Hatta farklı inanca sahip olan insanları da bu ülke kucaklamalıdır. Onlarda kendilerinin temsil edilmesini ister, bizim söylediğimiz budur, yani biz inanca, dine karşı değiliz, asla da olamayız.”

“DEVLET İMKANLARI İLE AKP İÇİN SEÇİM ÇALIŞMASI YAPMASI HEM ANAYASAYA AYKIRIDIR”

HDP Mardin birinci sıra adayı Prof. Dr. Mithat Sancar da, “Cumhurbaşkanı olarak gelseydi belediyelerinde üzerlerine düşeni yapacakları açık. Ama Tayyib bey, cumhurbaşkanı sıfatıyla gelmiyor, bir parti başkanı gibi davranıyor, seçim propagandası yapıyor. Ve bütün bunlarda da en çok yüklendiği parti, en çok saldırdığı parti HDP. Böyle bir durumda Belediye başkanlarının kendisini karşılamaya gitmesini beklemesi de çok abes oluyor. Anlaşılmaz bir şey. Belediye başkanlarımızın karşılamaya gitmemesi kadar normal bir şey yok. Devlet imkanları ile AKP için seçim çalışması yapması hem anayasaya aykırıdır hem siyasi etiğe aykırıdır. Bu kadar açık bir anayasal ihlal,  siyasal etiğe  bu kadar açık aykırılık varken belediyelerimizin kendisini karşılanmasını beklemesi de gerçekten tuhaftır bir durum.” dedi.

"KUTSAL DEĞERLERLE SİYASAL AMAÇLAR İÇİN OYNAMAK TEHLİKELİDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde Kuran ile meydanlara çıkmasını eleştiren Sancar, bu durumun kutuplaştırmaya hizmet ettiğini, kutsal değerlerle siyasal amaçlar için oynamanın son derece tehlikeli olduğunu savunarak, şöyle dedi: 

“Öte yandan Kuran ile meydanlara çıkması sadece kutuplaştırma politikasına hizmet eder ve bunu da cumhurbaşkanı zaten son 4-5 yıldır sistematik bir şekilde yapıyor. Çok tehlikeli bir oyun oynuyor. Kutsal değerlerle siyasal amaçlar için oynamak her zaman son derece tehlikelidir, yanlıştır, beklediği sonucu, eğer ne bekliyorsa bundan olumlu bir sonuç bekliyorsa, bu sonucu da alması mümkün değildir. Bölgede özellikle din konusunda yapılan bu istismarın ve bize yönelik dinsizlik suçlamasının tepki yarattığını da, sokaklarda gezdiğinizde rahatlıkla göre bilirsiniz. Bizleri pek çok konuda sert polemiklere çekmeye çalışıyor. Fakat partinin bir politikası ve ilkeleri var. Biz çatışmacı bir seçim kampanyası yapmayacağız. Tam tersine kucaklayıcı bir partiyiz, programımız ve seçim beyannamemiz de bu yönde, sahadaki çalışmalarımızda da bu ilkelere titizlikle bağlı kalıyoruz.”

“HDP EN DİNDAR, EN İMANLI, EN DEMOKRAT PARTİDİR”

HDP Mardin Milletvekili Adayı Mehmet Ali Aslan ise, “Seçim meydanlarına elinde Kuran ile siyaset yapmayı biz doğru bulmuyoruz. Tam da bunun ismi “dini siyasete alet etmek” olsa gerek. Bundan 7-8 yıl önce  bir emekli imam bunu Diyarbakır'da yapınca hapse girmiştir, hapse atılmıştır. Ama şu anda cumhurbaşkanının kendisi bunu yapıyor. O  Kuran’da şunu da yazıyor,  “altın ve gümüş biriktirenlerin vay haline”, ama sayın cumhurbaşkanının sarayında bardaklar altın kaplama, klozetler altın kaplama. Yani madem Kuran’la siyaset yapıyorsak o zaman Kuran'a uyulması gerektiğini düşünüyorum. HDP’yi din üzerinden vurmak doğru değil. Bu halk dindardır, imanına, inancına bağlı bir haktır. Bu anlamda HDP’deki aday profilinde çok inançlı isimler vardır. 28 Şubat’ta idamla yargılanan adaylarımız vardır. HDP bu anlamda en dindar, en imanlı, en demokrat partidir.” diye konuştu. 

Açıklamanın ardından adaylar seçim çalışmalarını köy ve beldelerde sürdürdü.