Midyat’ta, sivil toplum kuruluşları, ABD’de çekilen İslam’a ve Hz. Muhammed’e hakaret içeren filmi kınayarak, protesto etti.

Müslüman dünyasında şiddetli protestolara neden olan, İslam dinine ve Hz. Muhammed’e hakaretler içerdiği öne sürülen İsrail asıllı yapımcı ve yönetmen Sam Bacile’nin ‘Müslümanların masumiyeti’ adlı filmi, Midyat’ta düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla, protesto edildi. Gösteride Hz Muhammed’e ve İslam’a hakaret içeren film kınandı. Grup ayrıca “Küfür tek millettir”, “Zalimler için yaşasın cehennem” ve “Müslümanlar yoluna fedadır ya Resulullah” yazan dövizler taşıdı.

Midyat’ta faaliyet gösteren 6 sivil toplum örgütü tarafından düzenlenen, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık 300 kişilik grup, ikindi namazının ardından Cumhuriyet Bulvarı’nda bulunan Belediye Meydanı’nda protesto gösterisi yaptı.

Kuran-ı Kerim okunmasıyla başlayan protesto gösterisinde grup adına açıklama yapan Eğitim Bir-Sen Midyat Temsilcisi Abdulkadir Altay, “Kutsalımıza sahip çıkalım” çağrısında bulundu. Altay, Amerika’da Yahudilerin desteğiyle Kıpti bir Hıristiyan’ın ‘Müslümanların Masumiyeti’ adlı filmde İslam’a ve Peygamber Efendimize alçakça dil uzattığını ifade etti.

Amerika ve İsrail’in, İslam ve Kuran’ın her geçen gün parıldamasından dolayı çirkin ve nefret dolu bir şekilde öfkelerini kustuklarını vurgulayan Abdulkadir Altay, “Yeryüzünde hiç kimsenin Efendimize dil uzatmaya haddi ve hakkı yoktur. Hz. Muhammed’e (SAV) hakaret asla kabul edilemez. Hiçbir Müslüman asla böyle bir küstahlığı kabul edemez. Düşünce özgürlüğü hiç kimseye Müslümanların kutsallarına edepsizlikte bulunma, hiçbir semavi dinin mukaddesatına dil uzatma ve hakaret etme hakkı vermez. Bu menfur olayın faillerini, büyük şeytan Amerika ve İsrail’i lanetliyoruz” ifadelerini kullandı.

Hiçbir Müslüman’ın böyle bir küstahlığı kabul etmeyeceğini belirten Altay, şöyle konuştu:

“Halkının yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemizde devletin en üst tepesine bulunanların ve bazı hoca efendilerin Hz. Muhammed’e (sav) yapılan hakareti lanetlemeleri beklenirken, bu çirkinliği görmezden gelerek Libya’daki olayı kınamaları hatta lanetlemeleri çok düşündürücü ve ibret vericidir. Hatta menfur hakareti kınamak yerine İslam ümmetinin değişik coğrafyalardaki protesto ve gösterilerini kınamayı tercih etmişlerdir. Bu durum oldukça düşündürücü ve dikkat çekicidir.”

Aziz peygambere karşı dünyanın neresinde ve kimden olursa olsun, yapılacak en ufak bir saygısızlığa karşı duracaklarını ve bunu Midyat’tan ilan ettiklerini söyleyen Altay, “Müslümanlar ve kutsalları hakarete uğradığında Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları Örgütlerinin her zaman sessiz kalmaları, ağır davranmaları küfrün tek millet oluşundandır, bunu gayet iyi anlıyoruz. Ama İslam İşbirliği Konferansı’nın, Arap Birliği’nin ve çoğu Arap devletlerin yöneticilerinin sessiz kalmaları anlaşılır değildir. Mukaddesatlarımıza yapılan saldırılara karşı peygamberin varisi konumunda olan âlim ve imamlarımızın kutsal değerlerimizi en azından Cuma hutbelerinde sahiplenmelerini bekliyorduk ve halen beklemekteyiz” diye konuştu.

Yapılan basın açıklamasının ardından grup tekbir getirerek meydandan ayrıldı