Mor Gabriel Manastırı Kararına Tepki

Mor Gabriel Manastırı Kararına Tepki

Yargıtay’ın Midyat’ta bulunan Süryanilere Ortodoks Cemaatine ait Mor Gabriel Manastırı (Deyrulumur) ile ilgili verdiği karara tepki gösterildi.

A+A-

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri, Yargıtay’ın Midyat’ta bulunan Süryanilere Ortodoks Cemaatine ait Mor Gabriel Manastırı (Deyrulumur) ile ilgili verdiği karara tepki gösterdi.

Midyat’ta, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Mor Gabriel Manastırı Vakfı adına tespit edilen 244 dönümlük 12 arazi hakkında Maliye hazinesi tarafından 2009 yılında kadastro tespitine 'itiraz davası' açıldı.

Midyat Kadastro Mahkemesi, Mor Gabriel Manastırını haklı görüp hazinenin davasını reddetti. Bunun üzerine hazine kararı temyiz etti. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, temyiz kararını manastır aleyhine bozdu. Midyat Kadastro Mahkemesi de bozma kararı üzerine yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonucunda Mor Gabriel Manastırını tekrar haklı görerek Yargıtay kararına karşı ‘direnme’ kararı verdi ve arazilerin manastırın adına tesciline karar verdi. Bu kararı hazinenin tekrar temyiz etmesi üzerine son sözü söylemek üzere dosya bu defa Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na havale edildi. Yargıtay Genel Kurulu da kararı tekrar Mor Gabriel Manastırı aleyhine bozdu.
 
KARARA TEPKİ GÖSTERDİLER
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri, Yargıtay’ın Midyat’ta bulunan Süryani Ortodoks Cemaatine ait Mor Gabriel Manastırı (Deyrulumur) ile Yayvantepe, Çandarlı ve Eğlence köyleri arasında bulunan arazinin hazineye ait olduğuna hükmetmesine tepki gösterdi.

Mardin, Batman, Diyarbakır ve Siirt illerinde faaliyet yürüten HDK üyeleri Mor Gabriel Manastırı önünde basın açıklaması yaptı. Toplanan grup adına basın açıklamasını okuyan HDK Genel Meclis Üyesi Dr. Mahmut Çiftçi, Yargıtay’ın aldığı kararın, Süryanilere karşı olan haksız ve hukuksuzluğu protesto etmek için toplandıklarını söyledi.

Her gün yeni bir gariplik ve çifte standartla karşılaştıklarını iddia eden Çiftçi, Başbakan’ın basına boy boy demeçler vererek azınlık mallarının iadesini müjdelerken, öte yandan bu toprakların kadim halkı Süryanilerin, kadim yıllardan beri kullandıkları arazilerin yargı yoluyla hazineye devredildiğini ileri sürdü.

Çifti, “Süryani halkı, Mezopotamya toprakları üzerinde binlerce yıldan beri bütün zorluklara ve kayıplara rağmen varlığını korumuştur. Kurduğu uygarlıklar beşeriyete hizmet etmiştir. Hıristiyanlığın doğusuyla beraber Hazret-i İsa'nın inancını kabul ederek bu inancın gereğini yerine getirmek için kiliseler ve manastırlar inşa etmiştir. Bu ibadet merkezleri etrafında birliğini güçlendirerek Süryanice eğitimi yapmış ve bilim okulları geliştirmiştir. M.S. 397 yılında kurulan Mor Gabriel Manastırı'nda da diğer kilise ve manastırlarda olduğu gibi binlerce bilim insanı ve dini lider yetişmiştir. Bu anlamda Mor Gabriel Manastırı dini bir merkez olduğu kadar tarih içerisinde bir üniversite niteliğindedir. Mor Gabriel Manastırı, sahip olduğu bu misyon nedeniyle, Süryaniler için ikinci Kudüs’tür.” dedi.

MANASTIR İŞGALCİ İLAN EDİLMİŞTİR
‘Bir yandan Süryanilere vatanınıza dönün çağrısı yapılırken, diğer yandan Süryanilere işgalci ve yabancı muamelesinin reva görüldüğünü’ kaydeden Çiftçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu davalardan biri, bazı çevre köylerinin hazineye başvurusu üzerine açılmış ve Midyat yerel mahkemesinin manastır lehine iki kez karar vermesine rağmen bu kararlar Yargıtay tarafından aleyhte bozulmuş ve 13 Haziran 2012 tarihinde Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından sonlandırılmıştır. Bu karar ile Mor Gabriel Manastırı, vergisini düzenli ödediği, kendisine ait olan toprakların işgalcisi ilan edilmiştir. Bize göre Yargıtay'ın aldığı bu karar, devletin Süryanilere yönelik çifte standartlı yaklaşımını teşhir etmiştir. Çünkü bir yandan Süryanilere vatanınıza dönün çağrısı yapılırken, diğer yandan Süryanilere işgalci, yabancı muamelesi reva görülmektedir. Halkların Demokratik Kongresi olarak bir kez daha yüksek sesle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 13 Haziran 2012 tarihinde aldığı kararı ve Süryanilere karşı yapılan haksızlıkları protesto ediyor, kamuoyunu duyarlılığa ve dayanışmaya çağırıyoruz.”

Yapılan basın açıklamasının ardından grup bir süre ‘yaşasın halkların kardeşliği’ şeklinde slogan attıktan sonra dağıldı.
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum