Eğitimci-Yazar Mehmet Yıldız,  Saadet Partisi Mardin Milletvekili adayı olarak siyaset sahnesine geri döndü. 27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri için Saadet Partisi'nden Mardin Milletvekili adayı olan Mehmet Yıldız, SizinMedya.com Haber Partalı'na, siyaset arenasına geri dönüşü, milletvekili adaylığı, neden Saadet Partisi'nde siyaset yaptığı, Millet İttifakı, iç ve dış politika konuları ile döviz kurlarının artışı gibi gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.

Saadet Partili Mehmet Yıldız'ın açıklamaları şöyle:

SİYASET YAPMA AMACINIZ NEDİR?

-Siyaset, insanların sorunlarını çözme mekanizması olduğundan dolayı, hep şikayet makamında olmamak için siyasete girdim. Çözüm önerilerimiz var, projelerimiz var, bundan dolayı tekrar siyasete geri döndüm. Benim zaten daha önceden de siyasi bir tecrübem var. 1999'da Fazilet Partisi'nden Midyat Belediye Başkan adayıydım. O zaman 2 bin oy aldım. Ardından 2004'te tekrar yerel seçimde Saadet Partisi'nden tekrar aday oldum. O zaman rahmetli Faysal Aslan ve Seyfettin Ağırman ile bir koalisyon kurmuştuk. Bu sefer 3 bin 500 oy aldık ve o zaman Ak Parti yine iktidardı, milletvekilleri vardı ve biz Ak Parti'yi dördüncü sıraya düşürmüştük. 2009'da tekrar belediye seçimlerine girmek üzere bu sefer Dargeçit ilçesine gittim. Orada rahmetli Süleyman Anık ile birlikte bir ittifak yapmıştık. Orada da 500-600 gibi cüzi bir oyla seçimi HDP'ye kaptırmıştık. Yani siyasi tecrübemiz var, daha önceden de siyasetten geliyoruz, meydanlardan geliyoruz. Bu sefer milletvekili adayı olmak üzere istifa ettim.

SAADET PARTİSİ'NDE SİYASET YAPMANIZIN AMACI NEDİR?

-Saadet Partisi bu seçimde ve her seçimde aslında bugünkü iktidarında ana ocağıdır, baba ocağıdır. Bugün Türkiye'de siyasette, basın yayında, İslami STK'larda eğer güzel bir şey varsa, üretilmişse, ortaya çıkmışsa bunların hepsinin temelinde rahmetli Erbakan'ın mayası vardır ve onun attığı imzalar vardır, Saadet Partisi vardır. Milli Selamet'ten, Refah Partisi'nden, Fazilet Partisi'nden, Saadet Partisi'ne kadar bunların payı vardır. Dolayısıyla ana ocağı Sadece Partidir. Saadet Partisi'nin temel sloganı 'yaşanabilir bir Türkiye, yaşanabilir bir Mardin, yaşanabilir bir Midyat'tır.  Herkese düşünce ve inanç özgürlüğü, önce ahlak ve maneviyat, bu değerler çok önemlidir. 16 yıldır Ak Parti iktidarda, ama ahlak ve maneviyat öncelik olması gerektiği halde ahlak ve maneviyatta o kadar erozyona uğradı ki tarif edilmesi mümkün değildir. Bugün Ak Parti'de ve diğer partilerde daha çok müteahhitlere, daha çok zenginlere, daha çok otel sahibi olanlar, daha çok han hamam sahibi olanlar siyaset yapma imkanı buluyor. Ama bizim gibi garibanlar, paralarıyla caka satmayanlar da Saadet Partisi'nde yer bulabiliyoruz. Çünkü Saadet Partisi'nde ölçü müteahhit olmak değildir, ya da oteli olmak değildir. Liyakattir, bilgi ve birikimidir. Bundan dolayı biz de Saadet Partisi'nden bu dönem adayız.

MİLLET İTTİFAKI NEDİR?

-Millet İttifakı'nın aslında diğer adı sıfır baraj ittifakıdır. Yani şimdiye kadar 2002 seçimlerinden bu yana Saadet Partisi mecliste temsil edilmiyor. Neden? Çünkü  yüzde 10 seçim barajı var. Saadet Partisi'ne oy verecek bir çok insan 'nasıl olsa barajı aşamıyorsunuz, oyumuz boşa gidecek, boşa gitmemesi için vermiyoruz' diyordu. Ama bugün, bu Millet İttifakı'nda Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti üçü bir araya gelerek bir sıfır baraj ittifakı kurdular. Bunun temel açıklaması budur. Bu üç partinin bir araya gelmesinden dolayı üç partinin toplamı barajı açtığı zaman bütün partiler barajı aşmış oluyor. Dolayısıyla Saadet Partisi'nin de baraj sorunu yok artık. Geriye ne kalıyor? Kendi bayrağımız, Saadet Partisi'nin bayrağı, Saadet Partisi'nin listesiyle seçime giriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi de kendi bayrağı ve listesiyle seçime giriyor, İyi Parti de aynı şekilde. Herkes kendi listesiyle ve çıkaracağı oy oranına göre milletvekili çıkaracak. Biz de inanıyoruz ki Mardin'de Saadet Parti'si ipi göğüsleyecek. Yani bizim oyumuz hiçbir partiye gitmeyeceği gibi aksine ittifak içerisindeki küçük partilerin oyları Saadet Partisi'ne gelecek. Böyle bir avantajımız var. Bundan dolayı bu barajın kalkması olayıdır. Başka bir yere kimse çekmesin bunu. Ama özellikle 'CHP ile bir araya geldiniz, CHP ile mi birleştiniz?' diye bir takım insanlar bunu kullanıyorlar. Bunu anlamamak için art niyetli olmak lazım. Başka bir izaha da gerek yok.

 SEÇMENLER SAADET PARTİSİ'NE NEDEN OY VERSİN?

-Neden Saadet'e insanlar oy versin? Saadet Partisi bir kere toplumsal uzlaşmadan yanadır. Saadet Partisi'nin sloganı 'yaşanabilir bir ülke'dir. Bundan dolayı Saadet Partisi'ne oy verecek vatandaş ki mecliste aykırı sesler dile getirilebilirsin, çözümden yana, barıştan yana, aykırı sesler olsun. Ak Parti güzel bir şey önerse ona da karşı çıkmayız. Ama tarih boyunca Saadet ve onun benzeri partiler mecliste oldukları zaman hep anahtar partiler olmuşlardır. Doğruya 'doğru' demişlerdir, yanlışa da 'yanlış' demişlerdir. Bundan dolayı Saadet Partisi'ne oy vermeleri lazım.

SAADET PARTİSİ'NİN FARKLI GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERE BAKIŞI NEDİR?

-Herkesin din ve inanç hürriyeti özgürlüğü var mıdır? Bütün düşünceler özgür bir şekilde ifade edebiliyor mu? Bir muhalif sesi televizyon kanallarında duyabiliyor muyuz? Bir televizyon kanalını açıyorsunuz beş kişi var ve beşi de bir partinin propagandasını yapıyor. Saadet Partisi barıştan yanadır. Saadet partisi herkesin din ve inanç özgürlüğünden yanadır. Bu çatışmacı, kavgacı, savaş kültürünü dağıtmamız lazım. Kimse muhalefet adına bir karşı görüş bildiremiyor. Bildiren eğer memursa anında ihraç, en iyi ihtimalle de açığa alınıyor.

SİZİN DIŞINIZDAKİ DİĞER PARTİLER İLE DİYALOĞUNUZ NASIL?

-CHP'li, Ak Partili, MHP'li, HDP'li hiç birisiyle biz kavgalı değiliz. Herkese, hiç kimseyi, hiç kimsenin seçim bürosunu selamsız, merhabasız geçmiyoruz. Ama Ak Parti ve diyelim ki HDP, HDP ve Ak Parti,  yada Ak Parti ve İyi Parti birbirlerine selam vermeyecek duruma gelmişler. Karşımızdaki herkes bizim düşmanımız değildir. Hiç birisi bizim düşmanımız da değil.  Ak Partili arkadaşlar da bizim düşmanımız değil.

SAADET PARTİSİ'NİN DIŞ POLİTİKASI NEDİR VE BÖLGEDEKİ ÜLKELER İLE NASIL BİR DİYALOG İÇERİSİNDE OLACAK?

-Biz İran'la, Rusya'yla, Suriye'yle ve Suriye'deki bütün güçlerle konuşacağız ve barış içerisinde bütün bölgesel sorunları halledeceğiz. İki sene önce neredeyse İran ile savaşa giriyorduk. Biz İran'la neden savaşa giriyoruz. Irak bombalanırken neden bizim İncirlik hava üssünden uçaklar kalksın ve Irak'ı bombalasın, Suriye'yi bombalasın. Bugün bunlardan o kadar çok şikayet var.

EKONOMİ İLE İLGİLİ PROJELERİNİZ VAR MI, YADA NASIL BİR POLİTİKA YÜRÜTECEKSİNİZ?

-Saadet Partisi'nin bir kere temel politikası üretime dayalı bir ekonomi modelidir. 16 yıldır iktidar Doğu'ya ne yapıyor? Bir tane fabrika yok. Yaptığı bir fabrika var mı? Benim bildiğim yok, ama cezaevi var. Bir tane cezaevi vardı Midyat'ta, ikincisi de yapıldı. Rahmetli Erbakan'ın bir sözü var, diyordu ki 'İktidarlar Güneydoğu'ya otel ve cezaevi yapıyorlar'. Bunlar da aynı şeyi devam ettirdiler. Biz ne yapacağız? Biz fabrika yapalım diyoruz. Üretime dayalı fabrika olmadığı müddetçe bu ekonomiyle gitmez.

FAİZ İLE İLGİLİ POLİTİKALARINIZ VAR MI VE YÜKSELEN DÖVİZ KURLARI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

-Faizi kaldırmamız lazım. Bu iktidar, Sayın Cumhurbaşkanımız kalkıyor her gün 'ben faize karşıyım' diyor. Sen faize karşıysan senin devlete ait üç tane bankan var, sen tüketici kredisini sıfır faizle verdin de biri senin elini mi tuttu. Senin Merkez bankan var, tüketici kredisini ziraatçıya, çiftçiye sıfır faizle verdin de birileri engel mi oldu? Yok. Hem 'faize karşıyız' diyorlar hem de faizi üç puan birden yükseltiyorlar. Dolar yükseliyor, diyorlar ki 'yurtdışında insanlar oynuyor'. Peki iktidar kim? Faize dayalı olmayan bir ekonomi modelini öngörüyoruz, üretime dayalı bir ekonomik modeli öngörüyoruz ve bütçenin imkanlarının kalkınma oranında halka yansıtılması gerekiyor.

AK PARTİ'NİN SEÇİM SÜRECİNDE 'MEMURALARA EK GÖSTERGE VERİLMESİ' VAADİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

-Beş yıldan beri memurlar 3600 ek göstergeyi istiyor. Ne diyorlar? Veremeyiz diyorlardı. Şimdi seçimden sonra vereceğiz diyorlar. Peki siz seçimden sonra mı iktidara geleceksiniz? Adama sormazlar mı, siz şimdi iktidar değil misiniz, neden memura, işçiye, emekliye bu zamları bir sene önce, iki sene önce, beş sene önce vermediniz?

SEÇİMİN ERKENE ALINMASINI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

-Bu mübarek Ramazan'da, Olağanüstü hal şartlarında, yangından mal kaçırır gibi seçime gidiyorsunuz. Buda ekonominin nasıl bir dar boğazda olduğunu ve bunların da ne kadar sıkıntı içinde olduğunun bir göstergesidir.