Maraş Olayları Midyat’ta Kınandı
Eğitim-Sen Midyat Temsilcisi Reşit Aslan, Maraş olaylarının aydınlatılmasını istedi.
Eğitim-Sen Midyat Temsilciliği, 1978 yılında 19-26 Aralık tarihleri arasında meydana gelen ve resmi kayıtlara göre 111 kişinin öldüğü 'Maraş Olayları'nı basın açıklaması ile kınadı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Midyat Temsilciliği’nin Cumhuriyet Mahallesi’ndeki binasında yapılan açıklamaya, BDP Midyat Belediye Başkan Aday Adayı Ahmet Demir ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Midyat Temsilcisi Reşit Aslan, “Gerçekleştirilen bu katliamda çocuk, kadın, yaşlı demeden resmi rakamlara göre 111, yerel kaynaklara göre ise 150’den fazla Alevi katledilmiş, binlerce Alevi Maraş’tan göç etmek zorunda kalmıştır. Bu katliamı gerçekleştiren zihniyet hiçbir şekilde sorgulanmadı, olay sanki normal bir Alevi-Sünni çatışmasıymış gibi gösterilmeye çalışıldı. Sembolik bir şekilde birkaç kişi cezalandırılarak katliamın üstü kapatılmaya çalışılmıştır.” dedi.
Maraş katliamını unutmadıklarını söyleyen Aslan, “Maraş Katliamı üzerinden tam 35 yıl geçti. Bu katliam da halen aydınlatılmadı. 35. yılında Maraş katliamını unutmadık unutturmayacağız diyoruz, bu katliamda yaşamını yitiren tüm Alevi yurttaşları rahmetle anıyor, katliamda yakınlarını yitiren tüm canların acısını paylaşıyoruz, faşizme, katliamlara ve benzeri her türlü insanlık suçuna yönelik mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtiyoruz.” diye konuştu.
“MECLİSTE ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULMALI”
Sorumluların bulunması ve yargılanmasını amacıyla meclis araştırma komisyonunun kurulmasının şart olduğunu vurgulayan Aslan, şunları kaydetti:
“Bu katliamın temel hedefi aynı zamanda ülkede kendisi gibi düşünmeyenlere bir gözdağı vermektir. Maraş katliamıyla hem Maraş’taki Alevilik hem Kürtlük hem de sol görüş yok edilmeye çalışılmıştır. Bir nevi kendisi gibi düşünmeyen insanlar katledilerek ve yerlerinden sürgün edilerek terbiye edilmeye çalıştırılmıştır. Ama ne yazık ki bugün de, 12 Eylül zihniyetin halen Maraş’ta olduğunu görülmektedir. Bugün bu katliamı kınamak için Maraş’a gitmek isteyen Can dostlarının, güvenlik ablukası altına alınarak Maraş’a girişlerine izin verilmemesi bu zihniyetin orda olduğunun göstergesidir. Alevilere ait evlerin kapılarına işaret konulması bu zihniyetin halen var olduğunun bir diğer göstergesidir. Mevcut hükümet bu anlayışta olmadığını ifade ediyorsa, biran önce bu zihniyeti ortaya çıkarmak için Mecliste bir araştırma komisyonu kurup, bu olaylarla ilgili gizli belgeleri açıklayıp bu katliamı aydınlatmalıdır.”
“KATLİAMLARLA MÜCADELE”
Yaşanan olayın bir insanlık suçu olduğunu ifade eden Aslan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yapılan katliam bir insanlık suçudur, bu suça sessiz kalınmamalıdır. İnsanı katletmenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Katliam hangi ırka, dine, mezhebe, renge karşı yapılırsa yapılsın hiçbir gerekçeyle haklı olarak kabul edilemez. İnsanlığın ve varlıkların bu tür katliamlara uğramaması için hep birlikte bu katliamlarla mücadele içinde olmalıyız. Koçgiri, Dersim, Zilan, Maraş, Çorum, Halepçe, Roboski, Sivas, Gazi ve ismini sayamadığımız birçok katliamla karşılaşmak istemiyorsak, bunları yaşatanlara karşı mücadelemiz yükseltmeliyiz. Unutmamak gerekir ki; çözülmeyen her katliam yeni katliamların habercisidir. Katliamlara karşı susmak, sessiz kalmak bu katliamı gerçekleştiren zihniyetle ortak olmaktır.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.