Midyat’ta, Mustafa Kemal İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri, örnek bir davranış göstererek, kendi aralarında topladıkları paraları yetim kardeşlerine gönderdiler. Çocukların küçük yaştan itibaren bilinçli, yardımsever, başkalarının dertleriyle dertlenen duyarlı insan olabilmeleri için başlatılan ‘Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var’ projesi, Mustafa Kemal İmam Hatip Ortaokulu’nda uygulanmaya başlandı. 

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Eğitim Bir-Sen ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı işbirliğinde başlatılan 'İyilikte Yarışan Sınıflar Projesi' kapsamında Mustafa Kemal İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri, Filistinli ve Arakanlı birer yetim kardeş seçti. Okul idareci ve öğretmenlerinin destekleriyle her ay düzenli bir şekilde harçlıklarından bir kumbarada biriktirdikleri paraları yetim kardeşlerine gönderen öğrenciler, örnek davranış sergiliyor. 

"EMPATİ KURMAYI ÖĞRENİYORLAR"

Projede öğrenci ve öğretmenlerin tamamen gönüllü kişilerden oluştuğunu belirten Mustafa Kemal İmam Hatip Ortaokulu Proje Koordinatörü Matematik Öğretmeni Sultan Aslan, “Amacımız öğrencilerimize paylaşma ve yardımlaşma duygusunu aşılamaktır. Bu sayede çocuklarımız empati kurmayı öğreniyorlar. Çocukların daha küçük yaşlarda yardımlaşma kültürü kazanmalarının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu projeye tüm öğrencilerimiz gönüllü olarak destek veriyorlar ve bu yüzden de çok istekliler. Sadece okul içerisinde değil, okul dışında da destek topluyorlar.  Böyle bir projede yer almak aynı zamanda biz öğretmenleri de mutlu ediyor. Öğrenciler Filistin ve Arakanlı yetim kardeşlerine en az bir yıl boyunca, her ay düzenli olarak 100 TL yardım yapacak.  İlk ayın sonunda toplanan 470 TL, yardım kuruluşu aracılığıyla yetim öğrencilere gönderildi.” diye konuştu.

"VİCDANIMIZ RAHAT"

Bir yetime kardeş olmanın sevincini yaşadıklarını vurgulayan 7. sınıf öğrencilerinden Rabia İşler, “Filistin ve Arakan’dan birer yetim ile kardeş olduk ve her ay onlara harçlıklarımızı gönderiyoruz. Kim bilir belki annelerini veya babalarını kaybetmiş bu çocukların yerine kendimizi koymamız gerekiyor. Hiç görmediğimiz çocuklar olsa da bunlar, bizler arkadaşlarımızla onlara gönüllü olarak yardım ettiğimiz için mutluyuz. En azından vicdanımız rahat. Bizler anne ve babalarımızın yanında tüm ihtiyaçlarımızı karşılarken, belki de onlar bir sıcak yemeğin, bir kıyafetin bile özlemini duyuyorlardır. Umarız ona bir faydamız dokunur, dokunduysa da ne mutlu bize.” dedi.