Ezidiler ve Çarşema Sor Bayramı
Ezidiler, Mezopotamya’nın kadim halklarından biri olarak, binlerce yıllık bir tarih ve zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Çoğunlukla Irak, Suriye, Türkiye, Ermenistan ve Gürcistan gibi bölgelerde yaşayan Ezidiler, özellikle Irak’ın Şengal (Sincar) bölgesiyle özdeşleşmişlerdir. Kendilerine özgü inanç sistemleri, ritüelleri ve gelenekleriyle dikkat çeken Ezidiler, tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaşmış, ancak kimliklerini ve inançlarını toplumsal olarak güçlü bağlara sahip olduklarından korumayı başarmışlardır.
Kısaca Ezidiler Ve Ezidilikten bahsedersek
Ezidilik, tek tanrılı bir inanç sistemi olup, kökleri Mezopotamya’nın eski dinlerine ve Zerdüştlük gibi inançlar ile yaşadığı coğrafyada ki diğer inançları hem etkilemiş hem de etkilenmiş senkretik en eski dinlerden biridir. Ezidiler, kendilerini “Ezdan” (Tanrı) tarafından yaratılmış bir topluluk olarak görürler ve inançlarının temelinde iyilik, saflık ve doğayla uyum yer alır. Ezidi inancının merkezi figürlerinden biri, “Melek Tavus” (Tawûsê Melek) olarak bilinen kutsal varlıktır. Melek Tavus, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul edilir ve yaratılışın tamamlanmasında önemli bir rol oynar. Ancak, Melek Tavus’un bazı yanlış anlaşılmalar nedeniyle “şeytan” ile ilişkilendirilmesi, Ezidilerin tarih boyunca haksız yere damgalanmasına yol açmıştır. Ezidiler, bu suçlamaları reddeder ve Melek Tavus’un iyiliği, bilgeliği ve yaratıcılığı temsil ettiğini vurgular.
Ezidilerin kutsal merkezi, Irak’ın Duhok kenti yakınlarında bulunan Laleş Tapınağı’dır. Bu tapınak, Ezidilerin dini lideri Şeyh Adi bin Musafir’in mezarını barındırır ve tüm dünyadaki Ezidiler için manevi bir çekim noktasıdır. Ezidiler, Kürtçe’nin Kurmanci lehçesini konuşurlar ve kültürleri, sözlü gelenekler, mitler ve müzikle zenginleşmiştir. İnançları, yazılı metinlerden çok sözlü aktarıma dayalıdır; kutsal metinleri arasında “Mishefa Reş” (Kara Kitap) ve “Kitab el-Cilve” (Vahiy Kitabı) yer alır.
Ezidiler, tarih boyunca çeşitli katliamlara ve ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Özellikle 2014 yılında IŞİD’in Şengal’e düzenlediği saldırı, modern tarihin en büyük trajedilerinden biri olarak Ezidi toplumunu derinden etkilemiştir. Binlerce Ezidi öldürülmüş, kaçırılmış veya yerinden edilmiştir. Buna rağmen, Ezidiler dirençlerini koruyarak kültürlerini ve inançlarını yaşatmaya devam etmektedir.
Çarşema Sor Bayramı
Çarşema Sor, Ezidilerin en kutsal ve önemli bayramlarından biridir. Kürtçe’nin Kurmanci lehçesinde “Kızıl Çarşamba” anlamına gelen bu bayram, aynı zamanda “Çarşema Serê Nîsanê” (Nisan Başı Çarşambası) veya “Tawûsê Melek Bayramı” olarak da bilinir. Takvimsel olarak her yıl Nisan ayının üçüncü haftasında ki ilk Çarşamba günü kutlanır. 2025 yılında bu tarih, 16 Nisan’a denk gelmektedir. Çarşema Sor, Ezidi inancına göre evrenin yaratılışının tamamlandığı ve yaşamın başladığı günü temsil eder. Bu nedenle, Ezidiler için hem dini hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Çarşema Sor’un Anlamı ve İnançtaki Yeri
Ezidi inancına göre, Tanrı (Ezdan) evreni yaratmış ve Melek Tavus’u yeryüzüne göndererek yaratılışı tamamlamıştır. Çarşema Sor, Melek Tavus’un yeryüzüne inerek doğayı canlandırdığı, iyiliği ve bereketi getirdiği gün olarak kabul edilir. Ezidiler, bu günü evrenin “maya tuttuğu” ve yaşamın başlangıcı olarak görürler. Bayram, yeniden doğuşu, baharın gelişini ve doğanın uyanışını simgeler. Nisan ayı, Ezidiler tarafından “yılın gelini” olarak adlandırılır ve bu nedenle kutsal kabul edilir. Bu inanç, Nisan ayında düğün yapılmamasının da temel nedenidir; çünkü Nisan, doğanın ve evrenin “kutsal gelini” olarak görülür.
Çarşema Sor, aynı zamanda iyiliğin kötülüğe üstün geldiği, barış ve kardeşliğin pekiştiği bir gün olarak kutlanır. Ezidiler, bu günde kin ve nefreti bir kenara bırakarak affetmeyi ve birleşmeyi amaçlar. Bayram, toplumsal dayanışmayı güçlendiren bir ritüel olarak da öne çıkar.
Çarşema Sor’un Ritüelleri ve Gelenekleri
Çarşema Sor Bayramı, renkli ve anlam yüklü ritüellerle kutlanır. Bu ritüeller, hem dini hem de kültürel unsurları bir araya getirir.
İşte Çarşema Sor’un başlıca gelenekleri:
1.Yumurta Boyama: Çarşema Sor’un en bilinen ritüellerinden biri, yumurtaların çeşitli renklere, özellikle kırmızıya boyanmasıdır. Yumurtalar, dünyanın küre şeklini ve evrenin yaratılışını simgeler. Renkli yumurtalar, baharın çeşitliliğini ve doğanın canlanışını temsil eder. Aileler, Salı akşamı yumurtaları kaynatıp boyayarak bayram hazırlıklarına başlar. Bu gelenek, Hıdırellez gibi diğer bölgesel bayramlarla benzerlik gösterir.
2. Basımbar (Bazinzi) Ritüeli: Çarşema Sor’da “basımbar” adı verilen, sarı, kırmızı ve yeşil renklerde ince ipler örülür. Bu ipler, barışı, yaşamı ve bereketi temsil eder. Özellikle çocukların bileklerine bağlanan basımbar, sağlık ve koruma getirdiğine inanılır. Ayrıca, bu ipler evlere, ağaçlara veya tarlalara bağlanarak bereket dilenir.
3. Laleş Tapınağı’nda Törenler: Bayramın en önemli ritüelleri, Laleş Tapınağı’nda gerçekleştirilir. Ezidi dini lideri Baba Şeyh’in öncülüğünde, tapınakta 365 mum yakılır; bu mumlar, yılın her bir gününü temsil eder. Ateş yakma ritüeli, Melek Tavus’un gelişini karşılamak ve kötü ruhları uzaklaştırmak için yapılır. Ancak, pandemi gibi olağanüstü durumlarda veya güvenlik sorunları nedeniyle bu törenler sınırlı şekilde veya evlerde gerçekleştirilebilir.
4. Ziyaretler ve Dayanışma: Çarşema Sor, aile ve komşu ziyaretlerinin yoğun olduğu bir bayramdır. Ezidiler, birbirlerini ziyaret ederek bayramlaşır ve geleneksel yemekler paylaşır. Müslüman, Süryani ve diğer komşu topluluklar da sıklıkla Ezidi dostlarının bayramını kutlamak için bu ziyaretlere katılır, bu da toplumsal uyumu güçlendirir.
5. Geleneksel Yiyecekler: Haşlanmış yumurtaların yanı sıra, bayramda çörek, sütlaç, şeker ve meyve gibi yiyecekler hazırlanır. Bu yiyecekler, misafirlere ikram edilir ve bereketin sembolü olarak görülür.
6. Kan Akıtmama Yasağı: Çarşema Sor’da kan akıtmak veya can almak yasaktır. Bu, bayramın barışçıl ve kutsal doğasını yansıtır. Ezidiler, bu günde doğaya ve tüm canlılara saygı göstermeyi vurgular.
7. Mezar Ziyaretleri: Bazı bölgelerde, Ezidiler bayram sabahı mezarlıkları ziyaret ederek atalarının ruhlarına saygı gösterir ve mezarların bakımını yapar.
Çarşema Sor’un Toplumsal ve Kültürel Önemi
Çarşema Sor, sadece dini bir bayram değil, aynı zamanda Ezidi kimliğinin ve dayanışmasının güçlendiği bir etkinliktir. Bayram, Ezidilerin tarih boyunca karşılaştıkları zorluklara rağmen inançlarını ve kültürlerini koruma azimlerini yansıtır. Özellikle Şengal katliamı gibi trajedilerden sonra, Çarşema Sor, Ezidiler için umudun ve yeniden doğuşun sembolü haline gelmiştir.
Bayram, farklı inançlardan ve kültürlerden insanları bir araya getirerek Mezopotamya’nın çok kültürlü yapısını da gözler önüne serer. Örneğin, Mardin, Diyarbakır veya Şanlıurfa gibi bölgelerde Ezidiler, Müslüman ve Hristiyan komşularıyla bayram coşkusunu paylaşır. 2022 yılında Mardin’in Midyat ilçesinde, Avrupa’ya göç eden Ezidilerin 40 yıl sonra dönerek Çarşema Sor’u kutlaması, bu bayramın diaspora toplulukları için de bir bağlayıcı unsur olduğunu göstermiştir. Ayrıca o tarihte beri her yıl Midyata bağlı Güven (Bacıne) Köyünde ve İdari olarak İdil’e bağlı olsa da sosyolojik olarak Midyat’a bağlı olan Mağara (Kiwax) Köyünde Çarşema Sor Bayramı Kutlanmaktadır.
Çarşema Sor’un Günümüzdeki Durumu
Son yıllarda, Ezidilerin yaşadığı bölgelerdeki siyasi ve sosyal çalkantılar, Çarşema Sor kutlamalarını etkilemiştir. 2014 Şengal katliamı, binlerce Ezidi’nin yerinden edilmesine ve diaspora topluluklarının büyümesine yol açtı. Bu nedenle, bayram bazen hüzünle kutlanırken, aynı zamanda özgürlük ve direniş ruhunu da yansıtır. Örneğin, Şengal’de kalan Ezidiler, katliama rağmen bayramı dağlarda kutlayarak topraklarına olan bağlılıklarını ifade ederler.
2021 Yılından beride Irak Federe Kürt Bölgesi Çarşema Sor bayramını resmi bayram olarak ilan etmiştir.
Sonuç
Çarşema Sor, Ezidilerin tarihsel ve manevi derinliğini yansıtan, doğanın uyanışını ve evrenin yaratılışını kutlayan eşsiz bir bayramdır.