Eğitim-Sen Midyat’ta İş Bıraktı!

Eğitim-Sen Midyat’ta İş Bıraktı!

Eğitim-Sen Midyat Temsilciliği üyesi öğretmenler, bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

A+A-

KESK’in ülke çapında gerçekleştirdiği iş bırakma eylemlerine Eğitim-Sen Midyat Temsilciliği de destek verdi.

Eğitim-Sen Midyat Temsilciliği, 2014 bütçe görüşmelerine tepki göstererek, bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. 100 kişilik grup ellerinde ‘Savaşa değil eğitime bütçe’, ‘YÖK’e hayır’, ‘Kadına şiddete karşı dur’, ‘Bütçeden hakkımızı istiyoruz’, ‘Eşit iş eşit ücret’, ‘Anadilde eğitim istiyoruz’, ‘Ek dersime dokunma’, ‘Grev ve toplu sözleşme hakkımızı istiyoruz’ yazılı dövizler taşıdı. 

Cumhuriyet Bulvarı’nda bulunan sendika binası önünde toplanan grup adına basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Midyat Temsilcisi Reşit Aslan, 2014 Bütçe Kanunu Tasarısı’na karşı koymak, hak kayıplarını önlemek ve yeni kazanımlar elde etmek için grevde ve alanlarda olduklarını savundu.

Eğitim-Sen’in grev gerekçesini oluşturan nedenlerin sadece kamu emekçilerinin değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini savunan Aslan, “Bu iş bırakma eyleminin nedenleri sadece kamu emekçilerini değil, toplumun tüm kesimlerini olumsuz etkileyecektir. AKP Hükümeti, bir baskı ortamı yaratarak, emekçilerin hak gasplarına karşı yükselen sesini kesmeye, yandaş sendikalarıyla yaptığı sözleşmelerle, demokratik olmayan uygulamalarını meşrulaştırmaya çalışıyor. Kamu emekçilerinin iş ve sosyal güvencelerini kaybederek ucuz işgücü haline getirilmesi, diğer emekçilerin de hemen tüm haklarını kaybetmelerine neden olacaktır. Öte yandan güvencesiz, yaşamını sürdürecek gelirden yoksun kamu emekçilerinin sunacağı sağlık, eğitim ve diğer hizmetlerin de niteliği düşecek ve bundan tüm toplum olumsuz yönde etkilenecektir” dedi.

EMEKÇİLERİN HAKLARI GERİLETİLİYOR

Toplumsal ihtiyaçlar için bir ekonomi ve halk için bütçe oluşturulmasını istediklerini belirten Aslan, “2014 Bütçe Kanunu Tasarısı, vergi yükünü emekçilerin sırtına yükleyerek, esnek çalışma düzenini öngörerek, personel giderleri ve personel sayısını azaltarak emekçilerin haklarını geriletiyor. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kamu hizmetlerini sermaye için birer kar alanı olarak görüyor ve hizmetler üzerinden sermayeye kaynak aktarmayı amaçlıyor. Bütçe gelirlerinin büyük oranının ödediğimiz vergilerden yüzde 86 oluşmaktadır. Kamu emekçilerinden kesilen bu verginin oranı yüzde 17,6’dır. Biz kamu emekçileri ödediğimiz bu verginin bize toma, gaz, gözaltı ve baskı olarak geri gelmesini istemiyoruz. AKP’nin 2014 Bütçe Kanunu Tasarısında; savaşa ayırdığı bütçeyle toplumsal ihtiyaçlar için bir ekonomi, halk için bütçe oluşturulmasını istiyoruz” diye konuştu.

TALEPLERİNİ AÇIKLADI

İnsanca bir yaşam ve eğitim için yeterli bütçenin ayrılması konusunda toplu sözleşme sürecinde dile getirdikleri taleplerinin dikkate alınmasını istediklerini kaydeden Aslan, yeni taleplerini de şu şekilde sıraladı:

“Kamusal eğitime yeterli bütçe, okullarımıza ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, dershanelerin kapatılması tartışmalarıyla tekrar gündeme gelen, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasına derhal son verilmelidir. Eğitim ve Bilim Emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik hak kayıpları giderilmeli, son 11 yıl içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır. Ek derslerin ve tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, artan oranlı vergi dilimi uygulamasından vazgeçilmeli ve bu artışlar emekli olanların maaşlarına da yansıtılmalıdır. Ek ders ücretleri günün şartlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmelidir. Eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim öğretime hazırlık ödeneği, her dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı ve bütün eğitim ve bilim emekçilerine ödenmelidir. Hizmetli, memur, idari ve teknik personelin yıllardır çözüm bekleyen özlük sorunları ile atama ve yükselme sorunları acilen çözülmeli, tüm hizmetli, memur, idari ve teknik personele özel hizmet tazminatı ödenmelidir. Ataması yapılmayan işsiz öğretmenlerin en kısa süre içinde atamaları yapılmalı, öğretmen açıkları en kısa sürede kapatılmalıdır. Eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmeli, performans değerlendirme ve zorunlu rotasyon girişimlerinden derhal vazgeçilmelidir. Okullarda ve üniversitelerde 4-C, 50-D, taşeron çalışma gibi esnek ve güvencesiz çalışma uygulamalara son verilmelidir. Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin önündeki bütün fiili ve yasal engeller kaldırılmalıdır. YÖK kaldırılmalı, üniversiteler özerk, bilimsel, demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır. Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme hakkı önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplusözleşme düzenin yaratılması sağlanmalıdır.”

Yapılan basın açıklamasının ardından sendika üyeleri, sloganlar attıktan sonra dağıldı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.