Eğitim Bir-Sen Midyat Temsilciliği tarafından düzenlenen “Etik, Ahlak ve İnsan” konulu konferansa Eğitimci-Yazar Doç. Dr. Şemsettin Dursun, konuşmacı olarak katıldı. Kocatepe İlkokulu Kültür Salonu’nda düzenlenen konferansa eğitimciler yoğun ilgi gösterdi. 

Dursun, Midyat Milli Eğitim Müdürü İbrahim Şişman’ın yanı sıra Midyat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Tarık Demir, Ziraat Odası Başkanı Mehmet Beşir Evsen, Engelliler Derneği Başkanı Abdulhakim Yıldız, Eğitim Bir-Sen Midyat Temsilcisi Abdulkadir Altay ve bazı sendika yöneticilerinin birlikte izlediği konferansta meslektaşlarına ideal bir eğitimcinin özelliklerini uzun uzun anlattı. 

Konferansın açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen Midyat Temsilcisi Abdulkadir Altay, “Çok yararlı olduğuna inandığımız bu tür konferans ve seminer çalışmalarına belli takvim çerçevesinde devam edeceğiz.” dedi. 

Öğretmenlerin kendilerini sürekli yenilemeleri gerektiğine vurgu yapan Dursun, iyi bir öğretmenin öğrencilerin kendilerini güven içinde hissetmelerini sağlayacak ortam oluşturmasını istedi. Öğretmenlerden öğrencilerle yakından ilgilenmelerini isteyen Dursun şöyle konuştu:

“ÇOCUKLARIN AYAĞINA BATAN DİKENLER…”

“Biz bir anne ve baba olarak çocuklarımız ile ilgili neler düşünüyorsak, bizlere teslim edilen çocuklara da aynı gözle bakmak durumundayız. Ben bir baba olarak; çocuklarımı okula gönderirken bir takım endişelerim ve beklentilerim oluyor. Eğitimcinin çocğumla ilgilenmesini bekliyorum. Eğitimci benim çocuğumu motive etmelidir. Eğitimci benim çocuğuma gerekli alan bilgisini vermelidir. Eğitimci benim çocuğumun duygu ve düşüncesini paylaşmalıdır. Ben bunları isterken çok özel bir şey de istemiyorum. Çocuklarımla ilgili bir ayrıcalık da istmiyorm. Bir eğitimci ve bir baba olarak bu beklentiler tabii haklarımdır. Bir eğitimci olarak bana teslim edilen çocukları benim de aynı bu hedef doğrultusunda yetiştirmem gerekiyor. Bunları yaparsak çocuklarda çalışma şevki artar ve başarı oranları da yükselir. Ama maalesef bu noktada eksiklerimiz var. Bu nedenle çocuklarımızın ayağına batan dikenler ya bizim ektiklerimizdir, yada biçmediklerimizdir. Bizim eğitimciler olarak bu dikenleri ortadan kaldırmamız gerekir.”