Midyat Devlet Hastanesi’nde hekimlik yapan Mullamahmutoğlu hakkında “Hekimlerin tutuklu ve hükümlüleri muayenesi sırasında hasta ve hekimin yalnız kalmasını önleyen” Üçlü Protokol’e uymadığı gerekçesiyle açılan davanın karar duruşması bugün görüldü.

Doktor Mullamahmutoğlu, tüm hastalar için olması gerektiği gibi tutuklu ve hükümlü hastaların muayenesinin de hekimlik mesleğini uygulamaya elverişli koşullarda yapılmasını savunmuş, polis ya da diğer kolluk kuvvetlerinin muayene odasında bulunmasını kabul etmeyerek uygun koşulların sağlanması için ilgililerden istekte bulunmuş ancak bu isteği reddedilmişti.

Sendikalardan destek

Midyat Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Türk Tabipleri Birliği Merkez Komisyon Üyeleri, İstanbul Tabipler Odası, Ankara Tabipler Odası, Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) ve SES'e bağlı Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Şırnak, Batman, Kars, Siirt temsilcilikleri ve çok sayıda üye destek verdi. Midyat Devlet Hastanesi önünde Dr. Sadık Çayan Mullamahmutoğlu’na destek için basın açıklaması yapan grup ardından, grup ellerinde “Sağlık hakkı yargılanamaz” ve “3’lü Protokol kaldırılsın” sloganları atarak adliyeye kadar yürüdü.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Elemanları Sendikası (SES) Mardin Şube Başkanı Dr. Hamit Kassap, yaptığı açıklamada şunları söyledi:  "Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları arasında imzalanan hasta ve tutuklu hakları gibi tıbbi etiği de yok sayarak keyfi  bir şekilde düzenlenen Üçlü Protokol bugüne kadar yaşam hakkının kaldırılmasından, sağlık hakkının engellenmesine kadar bir dizi olumsuzluğa yol açan uygulamaların gerekçesi olmuştur. Bizler, tutuklu ve hükümlülerin sağlığa ulaşma hakkını ihlal eden, meslek sırrını hiçe sayan, savunma hakkını ortadan kaldıran, hekim ve sağlık emekçilerinin onurunu zedeleyen bu protokolün kaldırılması amacıyla ilk duruşma öncesi bir dizi eylem gerçekleştirdik. Bu eylemler üzerine üçlü protokolde bazı değişiklikler yapılmak zorunda kalındı. Ancak bu düzenleme bizim için yeterli değildir. Bu tür durumlar için böylesi bir protokole de gerek yoktur. Sağlık Bakanlığı'nı insan hakları temel değerlerini hiçe sayan ve meslek etiğini ortadan kaldıran bu protokolden imzasını çekmeye davet ediyoruz."

“Hasta mahremiyetine uydum”

Mullamahmutoğlu savunmasını şu sözlerle yapmıştı:

"Mahkûmun makattan kanaması olduğu için görevlilerin muayene odasından çıkmasını istedim. Mahkûmun suçunun niteliği gereği üçlü protokol uyarınca dışarı çıkmayacaklarını söylediler. Görevliler bu protokolden söz edinceye kadar böyle bir protokolden haberim yoktu. Böyle bir protokolü de hasta mahremiyetine engel olmayacağını düşünüyorum. Jandarma görevlileri dışarı çıkmak istemeyince, hasta ile görüştüm. Durumun acil olmaması nedeniyle başhekimle görüşerek tutanak tuttum ve hastayı muayene etmedim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."

Davanın geçmişi
Mullamahmutoğlu hakkında dava açılmasına neden olan olay 29 Aralık 2010'da yaşanmıştı. Midyat Devlet Hastanesi'nde hasta bir mahkûmu, hasta mahremiyetine aykırı diyerek jandarmaların yanında muayene etmeyen Mullamahmutoğlu hakkında görevli Midyat Jandarma Komutanlığı şikâyetçi olmuştu. Savcılık makamı, 5 Mayıs 2011'de hazırladığı iddianamede, TCK'nin 257. maddesi gereğince, 'görevini kötüye kullandığı' iddiasıyla hekim Mullamahmutoğlu için üç yıla kadar hapis cezası isteyip dava açmıştı. Savcılığın iddiası Mullamahmutoğlu'nun "hekimlerin tutuklu ve hükümlüleri muayenelerinde hasta ve hekimin yalnız kalmasını önleyen" Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları arasında imzalanan "Üçlü Protokol"e uymayarak öncelikli görevi olan hastasına tıbbi müdahalede bulunmayarak suç işlediği yönündeydi. İlk duruşma 27 Temmuz'da yapılmış ve 2 Kasım'a ertelenmişti. Midyat Sulh Ceza Mahkemesi, Mullamahmutoğlu hakkında bugünkü duruşmada beraat kararı verdi.