Demokratikleşme Paketi tepkisi

Demokratikleşme Paketi tepkisi

Demokratikleşme paketine tepki Mıhallemi Derneği’nden geldi!

A+A-
Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinden beklediklerini bulamadıklarını söyledi.
 
Nevşehir Üniversitesi’nin isminin Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirileceğini açıklamasını olumlu karşıladıklarını söyleyen Aslan, dünya barışı ve derin hoşgörüsüyle Mıhallemiler ve Süryaniler için büyük bir ilham kaynağı olan İslam âlimi Mıhallemi kökenli Şeyh Fethullah Hamidi isminin Mardin Artuklu Üniversitesi’ne verilmesini beklediklerini kaydetti.
 
Midyat’a bağlı Mercimekli köyünde merkezi bulunan Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, dernek binasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Demokratikleşme paketini’ değerlendirdi. Başbakan Erdoğan’dan daha umutlu ve güzel haberler beklediklerini ama karşılığını görmediklerini söyleyen Aslan, şöyle konuştu:
 
“Paketin barış sürecinin ilerisinde olması gerekirken maalesef çok gerisinde kalmıştır. Bir barış süreci var, ama barış sürecinin önünü açacak, tutuklu milletvekillerin ve siyasetçilerin özgürlüklerine kavuşmaları ile ilgili hiç bir düzenleme yok. Başbakan ‘partilere eş başkanlık sistemi getireceğiz’ diyor. Sanki yeni bir şeymiş gibi sunmaya çalışıyor. BDP geleneği zaten bunu yıllardır uyguluyor. ‘Seçim barajını düşüreceğiz’ diyen Başbakan tam tersine dar bölge seçim sistemi ve daraltılmış bölge seçim sistemi ile iktidar dışındaki CHP, MHP ve BDP gibi partileri sadece belli bir bölgeye sıkıştırmak istiyor. Başbakan’ın kendisi Arapların damadı olup, kendisi Karadenizlidir. Ancak pakette ne Türkiye’de nüfusları 6 milyonu bulan Araplar nede sayıları 100 binleri bulan Laz, Çerkez, Mıhallemi ve diğer halklar ile ilgili hiçbir adım yok. Türkiye’nin üçüncü büyük nüfusu olan Araplar’a hitap eden bir tek TV kanalı yok. Sayıları 1 milyona yakın olan Mıhallemilerin de enstitüleri yok. Osmanlılar’da bile Lazların, Çerkezlerin, Arapların, Mıhallemilerin ve Ermenilerin belli bir milletvekili kotası vardı, ama şimdi bu yok. TBMM’de de farklı etnik ve dini gruplara en az yüzde 10 milletvekili kotası tanınmalıdır. Kuzey Irak’ın Barzani yönetiminde bile meclisin yüzde 10’una tekabül eden azınlık ve dini temsiliyet kotası bulunmaktadır. Böyle eşitlik, böyle adalet, böyle kardeşlik olmaz.” 
Önceki ve Sonraki Haberler