Türkiye’yi etkisi altına alan kavurucu sıcakların yoğun şekilde hissedildiği Midyat’ta, evlerin içindeki bulatıcı sıcaklığı yaşamak istemeyen vatandaşlar, akşam saatlerinden itibaren damlara çıkıp serinlemenin keyfini çıkarıyor. Vatandaşlar, teraslarında yaptırdıkları ‘dam palas’ adı verilen demir sedirlerde yatmanın yanı sıra akşam yemekleri ve çay içmelerini de damda yapıyor.

İstanbul’dan Midyat’a misafirliğe gelen Latife Bulut, “Midyat güzeldir. Tahtların üzerindeyiz. Midyat’ın havası İstanbul’un ki gibi değil. Taht çok güzel, hayattır. Yazları içerisi şimdi güzel değil. Çok sıcak yılın en sıcak ayları Temmuz ve Ağustos’tadır” dedi.

Aşırı sıcaklar yüzünden damda yatmak zorunda kaldıklarını belirten Cemil Aydoğdu, “Dünya ısındı artık içeride artık dayanılmıyor. Haziran ayına girdikten sonra çıkıyoruz, 4 ay damdayız. Hava güzel, uyuyoruz. Bilindiği gibi içerisi sıcaktır, dayanamıyoruz. Damda çayımızı içiyoruz, oturuyoruz, sohbet ediyoruz, güzel geçiyor. Damda tahtların üzerinde perdelerimizi örtüyoruz, sivrisinek yok, bir şey yok. Hava güzel, soğuk hava var. Sıcaklık dereceleri artmış. Bu sene sıcaklıklar çok yüksek. Midyat , diğer ilçeler Nusaybin, Kızıltepe, Silopi’ye göre daha güzel” dedi.

Damda yatmayı çok sevdiğini söyleyen Pınar Aydoğdu ise, “Biz dama çıkmışız, hava serindir. Burası çok sıcak içeride yatamıyoruz. İçeride dayanamıyoruz. Her taraf sıcak, Midyat’ta oralar gibi sıcak. Bu nedenle bizde dama çıktık. Damda yatmak istiyoruz. Hava serindir. Tahta uyumakta çok güzel. Damı çok çok seviyorum. Klima havasını sevmiyorum. Klima insanı soğutabilir, ama insan dama çıktığında içi açılıyor. İnsan aşağı inmek istemiyor” dedi.

Sıcaklardan dolayı Mayıs ayı ile birlikte damlara çıktıklarını hatırlatan Cazım Aydoğdu da, “İçerisi çok sıcak, damlar güzel. Akşamları damlardayız. Doğal hava klimadan daha güzel. Elimizden geldiğince damda yatıyoruz. Buraların kültürü böyle.” dedi.