“Çözümün Adresi Brüksel, Viyana, Paris Değil”
Hüda-Par Midyat İlçe Başkanlığı, “Kürt Meselesine İslami Bakış ve Çözüm Süreci” konulu konferans düzenledi.
Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Midyat İlçe Başkanlığı, “Kürt Meselesine İslami Bakış ve Çözüm Süreci” konulu konferans düzenledi. Konferansa,Hüda-Par Mardin İl Başkanı Şehmus Akman, Midyat İlçe Başkanı Ekrem Zerey, Ak Parti eski Midyat İlçe Başkanı Hüseyin Çelebi, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çok sayıda partili katıldı.
Bağlar Mahallesi’nde bulunan Kocatepe Kültür Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, çözüm sürecinin, Kürt meselesinin, Türk meselesinin ve Arap meselesinin şifresinin İslam olduğunu söyledi.
“SİLAHSIZLANMA OLSUN”
Çözüm sürecinde partilerinin de muhatap alınmasını istediklerini kaydeden Yavuz, “Biz Hüda-Par olarak diyoruz ki, evet bizde diyoruz ki çözüm süreci başlasın. Şu dağa çıkarılan gençler de gelsin evlerine. Silahsızlanma olsun doğrudur, ama ey devlet bunu senin gibi olan, kendine benzetmiş olduğun insanlarla değil, işte Şeyh Abdusselam Barzani gibi, İdrisi Bitlis’i gibi âlimlerin öncülüğünde olan Kürtlerle yapacaksın. Nasıl ki benim dedem İdrisi Bitlis’i 1514 yılında seninle şeriatı üzerine bir antlaşma imzaladı bende seni buna davet ediyorum. Sosyalizm üzerine değil, kominizim üzerine değil, dinsizlik ve ahlaksızlık üzerine değil, benimle İslam üzerine konuşacaksan konuş ve beni bu şekilde muhatap et. Bu halkın gerçek temsilcileri dindarlardır.” dedi.
“ÇÖZÜMÜN ADRESİ BRÜKSEL, VİYANA, PARİS DEĞİL”
Çözüm adresinin Brüksel'de, Viyana’da, Londra'da ve Paris'te aranmamasının yanlış olduğunu söyleyen Yavuz, adresin İstanbul’da, Diyarbakır’da ve Mardin’de olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Burası Kürdistan bölgesidir. Arapların, Kürtlerin, Türklerin yaşadığını bir bölgedir. Hatta gayrimüslimlerin yaşadığı bir bölgedir. Bizim aramızda İslam neyi emretmişse öyle hükmetmişiz. bizim konuşmalarımız da bizim gibi olmuş. Ramazan ayı oruç tuttuğumuzu bildiklerinden gayrimüslimler çocuklarını sıkı sıkıya tembih etmişlerdir, ‘sakın ola bir şeyler yemeyin içmeyin komşularımız Müslüman’dır’ diye. Biz aynı güzelliği onlara karşı işlemişiz, zaten bir problemimiz de yok. Yüzyıllar boyunca biz bu şekilde yaşamışız. Gelin bunu bir daha yapalım. Gidip adresi Brüksel'de, Viyana’da, gidip adresi Londra'da, Paris'te aramayın. Gelin İstanbul’da, Diyarbakır’da, Mardin’de arayalım. Bakın Çanakkale’de yatanlar kimlerdir? Çanakkale’de İngilizlere karşı, İtalyanlara karşı, Fransızlara karşı mücadele edenler kimlerdir? 250 bin tane şehit var. Hadi bakın bakalım nereden gelmişler? Trablusgarp'tan gelmiş, Ramallah’tan gelmiş, Celile'den gelmiş, Arap bölgelerinden gelmiş, Mardin'den gitmiş, Hakkari’den gitmiş, Diyarbakır’dan gitmiş, Yozgat’tan, Çorum'dan gitmiş İslam'ın evlatları. Ya işte Türkler savaşın dememişler mi? Hayır. Kürtler, Araplar savaşsın? Hayır. Ümmet savaşmış, bir cihat ortaya koymuş ve şerefli bir şekilde şehit olmuşlar. İşte Çanakkale dedikleri ruh budur. Biz diyoruz ki bu ruh geri gelsin gerçekten.”
“KÜRT MESELESİ SADECE PKK İLE GÖRÜŞÜLMEZ”
İslam’dan ve Kuran’dan uzak olan insanlarla tek başına çözüm sürecinin görüşülemeyeceğini kaydeden Yavuz, “Hüda-Par olarak devlete diyoruz ki, evet elinde silah olan PKK'yla görüş, silahı bıraksın. Ama Kürt meselesi dediğin mesela sadece PKK ile görüşülmez. Onu Kürt halkının bütün yapılar görüşeceksin. Hüda-Par ile görüşeceksin, bu cemaatleri ile görüşeceksin, cemiyetleri ile görüşeceksin, tarikatlarıyla görüşeceksin, hatta aşiretleri ile görüşeceksin. Sen bunların fikrini almadan, bunların taleplerini almadan işte Kürdistan'da Marksizm’i ve Sosyalizm’i hakim kılmaya çalışan, çarşafa savaş açan, medreselerle savaş açan, 6-7 Ekim tarihlerinde Kuran'ı yakan, ‘bu Kur’an bizi geri bırakmıştır’ diyen, bizim düşüncemizden, bizim fikriyatımızdan, İslam’ımızdan ve Kuran’ımızdan uzak olan bu insanlarla tek başına bu meseleyi görüşemezsin, çözemezsin. İşte çözemiyorsun. Bu halkın bağrından çıkmış, bu halk gibi yaşayan, bu halk gibi camilere giden, bu halk gibi ölçüleri İslam olan, öncüleri İslâm alemi olan insanlarla görüşeceksiniz. Çözümün şifresi beş harflidir, bu İslam’dır. Bu şifre bu meseleyi de çözecek Allah'ın izniyle.” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.