Çocuklarım Kürtçe'yi seçmeli ders olarak alsın
Meclis Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, eğitim reformuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Pazar günü gerçekleşen kavgalı 4+4+4 eğitim yasası teklifinin görüşüldüğü Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, Doğru Açı programına konuk oldu ve Belkıs Kılıçkaya'nın sorularını yanıtladı.
12 yıllık zorunlu eğitim teklifine gösterilen tepkinin imam hatipler üzerinden yapıldığını ancak bunun yanlış olduğunu söyleyen Avcı, "Aslında ismi tartışmaya neden oluyor, çünkü Diyanet'in aradığı ya da halkın talep ettiği gibi imam yetiştiriyor değil İHL'ler. Kamuoyundaki algı ise onların sadece din hizmeti meslek eğitiminden geçmiş ve haddini bilmez şekilde üniversiteye geçmek istiyorlar'' dedi.
ÇOCUKLARIMIN KÜRTÇE ÖĞRENMESİNİ İSTERİM
Eğitim sisteminde Alevi Bektaşi İslam anlayışının da öğrencilere öğretilmesi gerektiğini söyleyen Nabi Avcı, Kürtçe seçmeli ders konusunda ise şunları söyledi: "Kürt arkadaşlarıyla daha iyi kaynaşmaları için çocuklarım Kürtçe'yi seçmeli ders olarak alsın isterdim."
EĞİTİM HER ZAMAN İDEOLOJİKTİR
Nabi Avcı'nın Doğru Açı programındaki açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Yapısı itibariyle eğitim her zaman ideolojiktir. Ama onu örtülü ideolojik kimliğinden çıkartmak da mümkündür. 15 yıldır Türkiye'de tek tipleştirici ailelere, insanlara ve eğitimcilere fazla inisiyatif tanımayan bürokratların gerçekleştirdiği bir düzenleme var oldu. Şimdi yavaş yavaş açılan özgürlük alanlarının
değerlendirilebileceği daha nitelikli daha adil imkanların sunulabileceği anlaşıldı. Bileşim teknolojisinin de rolu önemli bunda. Okul eskiden formel bilgi alınan tek
yerdi. 1933'te bilgi edinmenin tek yeriydi. 2000'li yıllarda bilgi edinme kaynakları çeşitlendi. Kesintisiz eğitim herkes için zorunlu bir kulvardı. Sağa sola bakmak
yasaktı. Şimdi zorunlu eğitim kulvarının yanında öğrenciler yetenekleri tercihlerine göre başka ilave eğitim de alabilecek.
TEPKİLER ÜZERİNDEN DEĞİŞİKLİK
Tepkiler üzerinden değişikliği ele alırsak, iş gelip imam hatiplere dayanır. 15 yıl önce İmam Hatipler'in önünü kesmek için meslek okullarının da önü kapatıldı.
İHL'lerle ilgili pekçok yanlış ve önyargı var. Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesinde bugün artık can havliyle yazmıştı, ''Bazıları zannediyor ki İmam Hatipler
Pakistan'daki Taliban'ın Türkiye versiyonu gibi''
90'larda imam hatiplilere ''Arka Bahçe'', ''yarasa'' diyen siyasi liderler vardı. Neden tehlikeli bölge gibi görülüyor? Kimdir imam hatipli?
Bu nitelemeleri hak edecek imam hatipli görmedim. Çok üstten bir tavır, çok ayıp. Daha ağır kelimeler söylememek için seçmeye çalışarak konuşuyorum. İmam Hatipler Tevhid-i Tedrisat Yasası'yla kuruldu. İsmi tartışmaya neden oluyor, değişmesi yönünde de fikirler var. Ama mezunları nostaljik duygularla isminin değiştirilmesini istemeyebilirler ama değiştirilebilir de tabii. Çünkü Diyanet'in aradığı ya da halkın talep ettiği gibi imam yetiştiriyor değil İHL'ler. Normal eğitimin yanında Arapça, Kur'an ve hadis gibi İslami bilimlere hazırlık niteliğinde dersler de alıyorlar. Yani adamların eksikleri değil fazlaları var. Kamuoyundaki algı ise
onların sadece din hizmeti meslek eğitiminden geçmiş ve haddini bilmez şekilde üniversiteye geçmek istiyorlar''. Yine Ahmet Hakan'ı referans vereceğim, bazı
kesimlerin onun tanıklığına daha fazla güveneceklerini düşünerek. O da ''İmam Hatip'de her çeşit öğrenci vardır'' diyor. Elbette öteden beri DYP, MHP ve daha
muhafazakar partilere eğilimi olduğu açık, ama genelleme yapılamaz.
Kavganın nedeni imam hatipler mi?
Hayır, artık muhalefetin de toplumsal hassasiyetleri çok iyi algıladığı nasıl bir tutum alması gerektiğini sezinlemeye başladığı anlaşılıyordu komisyondaki
konuşmalarda. Zira İHL'lerle ilgili toplumsal bir talep var. Yüzde 95'i halkın gönüllü katılımıyla desteğiyle açıldı. Buna karşı çıkmak siyaseten de yanlış diye
kendilerini bunun dışına çekmeye çalıştıklarını düşünüyorum. 28 Şubat'la özdeşleşmemek, kapatma sorumluluğunu üstlenmeme eğilimi vardı. ''Genel olarak din eğitimi alınmasına karşı değiliz ama 8 yıl kesintisiz eğitim kalsın'' diyorlar.
Okullarda Sünni bakış açısıyla Aleviliğin ele alınması...
Anayasada zorunlu hale getirilen din dersinde ve öğretmenlerin kimliğinden de kaynaklanan sadece Sünni değil onun da Hanefi yorumu. Bu bir eksiktir. Diğer farklı ekollerin Alevi Bektaşı İslam anlayışının da neleri içerdiği verilmeli.
Kürtçe seçmeli ders?
Milli Eğitim Bakanı ne sakıncası var Kürtçe seçmeli dersin diyor. Ben de komisyon başkanı olarak hiçbir sakıncası yok diyorum. Anadili sadece Kürtçe olanlar için değil, Türkçe olanlar için de seçilen bir ders olmalı. Benim çocuklarım o yaşta değil artık ama öyle olsaydı, Kürtçe ders almalarını çok isterdim. Kürt
arkadaşlarıyla daha güzel kaynaşmaları için.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.