Çocuk gelinlerin feryadı Meclis'te
'Çocuk Gelinler Projesi'nin final toplantısında Bakan Şahin ve CHP'li Bilgehan arasında üç çocuk polemiği yaşandı.
ANKARA - Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin, Sabancı Vakfı desteğiyle yürüttüğü "Çocuk Gelinler Projesi"nin final toplantısı,Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in de katılımıyla Mecliste yapıldı.
Uçan Süpürge Kadın İletişim Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halime Güler, yaptığı konuşmada, 18 aydır sürdürülen proje kapsamında 54 ilde çalışma yapıldığını, anketler hazırlandığını söyledi. Güler, söz konusu süre içinde çocuk yaşta evlilikleri Türkiye’nin gündemine taşımayı başardıklarını, bu evliliklerin sonuçları hakkında kamuoyunu bilgilendirdiklerini ifade etti.
Gittikleri bazı illerde 10 yaşında kız çocuğunun evlendirildiğine bile şahit olduklarını anlatan Güler, bunun bir insan hakkı ihlali olduğuna dikkati çekti. Bu konunun üzerine gitmeye kararlı olduklarını belirten Güler, bu kapsamda başta eğitim konusunun ele alınması gerektiğine işaret etti. Güler, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması, çocuk yaşta evliliklere verilecek cezaların ağırlaştırılması gerektiğini söyledi.
Proje Koordinatörü Selen Doğan, çalışmalarında dramatik öykülere tanık olduklarını anlattı. Doğan, 14 yaşında bir kız çocuğunun, 10 bin lira karşılığında 70 yaşında bir kişiyle evlendirildiğine, 12 yaşında başka bir kızın nişanlanmasına şahit olduklarını ifade etti. "Çocuk yaşta evlilikler, doğal olmayan bir afetin ardından bıraktığı enkazdır" diyen Doğan, bu durumun önüne geçebilmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, "Çocuk Gelinler" Projesi’nin, Sabancı Vakfı’nın desteklediği ve önemle üzerinde durduğu bir proje olduğunu söyledi. Koyunsağan, kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının korunması ve geliştirilmesine özen gösterdiklerini belirterek, "Yaygın bir toplumsal soruna dikkati çektiğimize inanıyoruz. Proje kapsamında yapılan bu araştırmalar önemli kaynak olacak" dedi.
-"Evlenme yaş ortalaması yükseliyor"
Uçan Süpürge Derneği yönetiminden Sosyolog Yıldız Ecevit, erken yaşta evlilikler ile yalnızca ulusal değil evrensel alanda da mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Erken yapılan evliliklerin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirdiğini belirten Ecevit, bunun da kadınların toplumsal statülerinin düşmesine neden olduğunu ifade etti. Erken evliliklerin, kadının bedenine ve psikolojisine zarar verdiğine dikkati çeken Ecevit, ayrıca çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının daha fazla cinsel istismara uğradığına dikkati çekti.
Türkiye’de bu konuda sevindirici gelişmelerin de yaşandığını anlatan Ecevit, evlenme yaş ortalamasının yükseldiğini söyledi. Ecevit, 2001-2011 yılları için yapılan istatistiklere göre, 2000 yılında kadınlarda 22 olan ortalama evlenme yaşının 2011 yılında 23,5’a çıktığını söyledi. Ecevit, evlilik yaş ortalamasının 10 yılda yaklaşık 1 yaş artmasının bile sevindirici bir gelişme olduğunu vurguladı. Ancak bu konuda bölgelerarasında farklılıklar bulunduğunu dile getiren Ecevit, bu nedenle çalışmaların 18 yaş altı evliliklerin fazla olduğu bölgelerde yoğunlaştırılması gerektiğini söyledi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili Binnaz Toprak, daha önce küçük yaşta evlilikler konusunda bir altkomisyon oluşturduklarını ve önemli bulgulara ulaştıklarını anımsattı. Konunun hukuksal boyutuna da dikkati çektiklerini belirten Toprak, çocuk tanımının Ceza Kanunu’nda farklı Medeni Kanun’da farklı olduğunu, "18 yaş altındakiler çocuktur" diye somut bir hüküm bulunmadığını söyledi. Toprak, öncelikle bu konuda yasaların eşitlenmesi gerektiğini ifade etti.
Toprak ayrıca, kadınların olaylara farklı bakış açısıyla bakabildiğini, özellikle empati yeteneklerinin daha güçlü olduğunu belirterek, bu nedenle Kürt sorunun çözümü konusunda da kadınlara bir araya gelmesinin yararlı olacağını kaydetti.
-"İnsan hakkı ihlali"-
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili Öznur Çalık da komisyonlarının kurulmasının ardından yaptıkları ilk işin erken yaşta evlilikleri incelemek olduğunu belirterek, konuyu kısa sürede Türkiye gündemine taşıdıklarını ifade etti.
Çalışmalarında ilginç hayat hikayeleriyle karşılaştıklarını belirten Çalık, 13 yaşında bebeği olan ya da hamile kalmış kız çocuklarını gördüklerini, aile içi cinsel istismarların, ensest ilişkilerin yaşandığını öğrendiklerini söyledi.
Bazı yerlerde her 4 evlilikten 3’ünün erken yaşta yapıldığını anlatan Çalık, bu evliliklerin nedenleri arasında ekonomik yetersizlik, bazı dini ve geleneksel inançlar, eğitimsizlik ve toplum baskısı olduğunu kaydetti. Çalık, işin en acı taraflarından birisinin bazı bölgelerde erken yaşta yapılan evliliklerin artık meşrulaştığı, bu durumu kimsenin garip görmediğini kaydetti. Çalık, yasalarda çocuk tarifinin net yapılması ve zorunlu eğitimin 12 değil 13 yol olması gerektiğini söyledi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül de bu çalışmaların toplumun bütününü kucaklayan bir başlangıç olduğunu vurguladı. Erken yaşta evliliklerin, çocuk hakkı, insan hakkı ihlali olduğunu belirten Gönül, "Kalem tutması gereken ellere gelin kınası yakılmakta. Çocuğun en doğal hakkı çocukluğunu yaşamaktır. Erken yaşta evlilik kız çocuklarını eğitimden de mahrum bırakıyor" dedi. Gönül, erken yaşta evliliklerin uzun yıllardan beri yaşandığını, bu duruma gelişmekte ve gelişmiş ülkelerde de rastlandığını sözlerine ekledi.
-"Üç çocuk fikri bilimsel"-
Gönül toplantının soru cevap bölümünde, kadının evlendikten sonra da yalnızca kendi soyadını kullanabilmesi için öncelikle nüfus işlemleri ile ilgili bazı altyapı çalışmalarına ihtiyaç olduğunu belirtti. Gönül ayrıca, komisyon olarak, sivil anayasada toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kendilerinin de katkıda bulunmak istediklerini, bu konuda bir alt komisyon oluşturmayı planladıklarını söyledi.
Bu arada CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, kendilerinin bu tür konuları tartışırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kadınlarla ilgili olarak, "En az 3 çocuk yapın" düşüncesinde olduğunu, bu nedenle burada konuşulanların Erdoğan’a da anlatılması gerektiğini söyledi.
Bunun üzerine söz alan Bakan Şahin, Başbakan Erdoğan’ın "üç çocuk" söyleminin bilimsel bir temeli olduğunu belirtti. Türkiye nüfusunun yaşlandığını, Erdoğan’ın da bu nedenle bu konuya dikkati çektiğini belirten Şahin, "Bilimi ve aklı kullanmalıyız. Bilim ne diyorsa onu yapmalıyız" diye konuştu.
Toplantının sonunda, projeye, çocuk gelinlerle ilgili bir şarkı besteleyerek destek veren sanatçı Burhan Şeşen, üç kız çocuğu ile birlikte "Çocukluğuma dönemem evlendikten sonra" adlı şarkıyı seslendirdi. (aa)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.