Cinayetlere 'İadeli Taahhütlü' Uyarı
Son bir ayda Muş ve Diyarbakır’da 16 kişinin öldürülmesini “kadastro cinayeti” olarak niteleyen Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan...
A+A-
Son bir ayda Muş ve Diyarbakır’da 16 kişinin öldürülmesini “kadastro cinayeti” olarak niteleyen Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, şubattan itibaren Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık ile 18 makama uyarı mektubu gönderdiğini açıkladı.
Hürriyet Gazetesi’nden Bülent Sarıoğlu’nun haberine göre, Güneydoğu’da kayıp aşiretlerden kalan Mıhallemiler, son bir ayda Muş ve Diyarbakır-Bismil’de 16 kişinin öldürüldüğü saldırıları için “Bunlar kadastro cinayetleridir” dedi.
Mardin’de bulunan Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, şubat ayından itibaren 18 ayrı makama gönderdiği mektupları göstererek, “Cinayetler konusunda yetkilileri uyardım. İadeli taahhütlü dilekçelerin ihbarnameleri elimde” diye konuştu. Aslan, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın yanı sıra İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, CHP, MHP, BDP genel başkanları, Meclis komisyonları, Mardin milletvekilleri ve Mardin Valiliği’ne gönderdiği dilekçelerde, olayın derin boyutlarını anlattığını belirtti. Aslan, “Bu faciaların bir daha yaşanmaması için vicdanlı insanlar kadastro cinayetlerinin üzerine gitmeli” dedi.
BİLGE KÖYÜ ÖRNEĞİ
Açıkladığı dilekçelere göre Aslan, şunları söyledi:
“Sorun, bölgede ilk kadastrolama çalışmaları yapılırken okuma yazma oranın düşük olması, okuma yazma bilenlerin çoğunluğunun farklı ülkelerde çalışıyor olmalarıdır. Yanlışlıklara, haksızlıklara müdahale edememişlerdir. Ailelere en az üç-dört kuşak öncesinden miras kalan yerler Hazine malı diye kadastrolanmış. Bu yerler çevredeki zenginlere ve arazi mafyalarına satışa sunulmaktadır. Bu adaletsiz durum cinayetlerle sonuçlanmaktadır. Bunun en bariz örneklerinden biri, bütün dünyanın şahit olduğu Bilge köyü katliamıdır.”
‘KANUNLAR ADALETSİZ’
BÖLGEDE onbinlerce vatandaşın mağdur olduğunu söyleyen Mıhallemi Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan, şunları anlattı:
“Birçok insanın ‘Dedelerimden bana miras kalan tarlayı, bağı, bahçeyi alan olursa cinayet çıkar’ dediğine şahit oluyoruz. Açılan davaların neredeyse tamamı vatandaşın aleyhinde sonuçlanmaktadır. Çünkü yargılamanın esas alındığı kanunun kendisinde de adaletsizlik var. Devletten kaynaklı tapu–kadastro sorunları yüzünden insanlar arasında yeni kin ve kan davaları üretilmemeli. Sorunlu tüm yerleşim bölgelerine kadastro girmeli. TBMM, kangrene dönen bu zalimane uygulamayı kaldırırsa muhtemel adli vakalar ve cinayetleri de kökünden kaldırmış olacaktır.”
“KANUN DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİNDE BULUNSUNLAR”
Midyat’ta Kadastrodan kaynaklanan çok sayıda tarla, bağ ve bahçenin bir şekilde hazineye devredildiği kaydeden Aslan, “Hazineye devredilen bu araziler açık arttırma usulü satılmaktadır. Devletin ve hükümetin görevi kutsal olan mülkiyet hakkını esas mülk sahibine iade etmektir. Hükümet kanadından Midyat’a gelen Bakan ve Milletvekillerine halkımız alkış çalıp yanlarında poz vereceklerine, felaketle sonuçlanabilecek kadastro sorunlarına kanun değişikliği önerilerinde bulunmaları daha yerinde olacaktır. İktidarlar sorun çözmek için vardır. Mevcut iktidarın bu sorunu çözmesini bekliyoruz. Yöneticiler bu sorunumuzu çözmezlerse bizlerde onlara hakkımız helal etmeyeceğiz” diye konuştu.
Önceki ve Sonraki Haberler