İslâm’ın başlangıcından günümüze Müslümanların hayatında önemli bir  yere sahip olan camiler, toplumun her kesiminden, her yaş ve seviyeden  insanları bir araya getiren, onları Allah’a kulluk bilinci ile kaynaştıran, ibadetlerin usulüne uygun olarak öğretilmesini kolaylaştıran, bireylere  batıl inanç ve hurafelerden arındırılmış doğru dinî bilgilerin kazandırılmasını sağlayan önemli kurumlardır. Müslüman toplumlarda eğitim-öğretim önce camide başlamıştır. Tarih boyunca önemini yitirmeyen cami eğitiminin etkinliği günümüzde de devam etmektedir. Bünyesinde vaaz, hutbe, sohbet, Kur’an öğretimi, çocuklar ve yetişkinler için dinî bilgiler kursu gibi etkinliklerin gerçekleştirildiği camiler, yaygın din eğitimi kurumlarının başında gelmektedir. 

 

 

Okulların kapanmasına günler kala hemen hemen bütün çocuklar ve ergenler tatil planları yapmaya başlar. İmkânı olan çocuklar ve gençler uzak şehirlere, tatil bölgelerine gider. İmkânı olmayanlar da kısa süreli de olsa bir akrabasını “tatil amaçlı” ziyaret eder. Bunların dışında kalanlar da tatillerini evde geçirirler. Ailelerde bu süreçte çocuğum ne yapsın da tatilini verimli geçirsin diye düşünür? Tam da bu dönemde camilerde açılan Yaz Kur’an Kurslarına çocuklar ve  yetişkinler gönderilir. Nitekim her sabah çocukların, “dersime geç kalmayayım” telaşıyla yollarda ellerinde Kuran’larıyla yaptıkları koşuşturmaya çoğu kez şahit oluyoruz. Hatta çocukluk yıllarımızda, camide geçirdiğimiz günler gözümüzde canlanır bu çocukları görünce…

 

Ebeveynlerimizin cami dönüşlerinde, “Çocuğum günün nasıl geçti, bugün neler öğrendin?" sorusuyla hep muhatap olurduk. Nihayetinde Kur’an-ı Kerimi bitirdiğimizde ebeveynimizin bizlere  yaptığı o güzel sürprizleri unutmamız mümkün değil. 

 

 

Yaz Kur’an Kursları’nın süresi çok kısa. Bu dar zamanda bir çocuğun Kuran’ı Kerim’i öğrenmesi, belli bir seviyeye gelmesi zor görünüyor. Ama öğrenenler, hatta Kuran’ı hatmedenler de oluyor. Okulların açık olduğu dönemde çocukların Kuran’dan öğrendikleri bölümleri ders yoğunluğundan ve ödevlerden dolayı tekrarlayamamaları çoğu kez unutmalarına neden olabiliyor. Çocukların yaz tatili sonrasında Kuran eğitimine ara vermemeleri, öğrendiklerini tekrar etmeleri ve gerekirse yeni sureler öğrenmeleri daha faydalı olacaktır. 

 

Camide Kur’an dersi aldığım dönem de hocalarımız bizlere günlük dersimizi verdikten sonra fırsat buldukça fıkıh konularında da bizleri bilgilendirirlerdi. Ama şimdi camilerde çok daha farklı bir eğitim modeli uygulanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitimi Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan “Yaz Kur’an Kursları Öğretim Programı” çerçevesinde çocuklara 3 kur halinde Kur’an okuma, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri veriliyor. Ben bu uygulamayı çok faydalı görüyorum. Çocuklara hazırlanan müfredat doğrultusunda eğitim verilirse inanıyorum ki çocuklar hayatları boyunca kendilerine gerekli olacak tüm bilgi ile donanırlar.

 

 

Diyanetin bu uygulamasını yerinde gördüğüm gibi, uygun görmediğim ve rahatsız olduğum hususlar da var. Onu anlatmadan bu makalemin eksik kalacağını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Yaz Kuran kursları geçtiğimiz hafta tamamlandı. Kursların açık olduğu saatlerde bende bire bir çocukların ve gençlerin eğitim süreçlerini gözlemlemek için bir kaç kez farklı camileri ziyaret ettim. Bu ziyaretlerim de camilerin tıklım tıklım dolu olduğunu gördüm. Yüzleri aşan çocuklar harıl harıl ve büyük bir şevkle Kur’an öğrenmenin mutluğunu yaşıyorlardı.

 

 

Kuran’ı öğrenmek isteyen erkek ve kız çocuklar ile yetişkin erkek ve kızlara sadece cami görevlisi olan “erkek imamlar” tarafından eğitim veriliyor. Hâlbuki bizim dönemimizde erkek çocuklara camilerde görevli imam tarafından eğitim verilirdi. Kızlara da imamın eşi tarafından ders verilirdi. O günün şartlarında gönüllü olarak çocuklara eğitim veren imam eşlerinin yerine şuan diyanetin kadrolarında bayan Kur’an kursu öğreticileri bulunuyor. 

 

Yetişkin kız çocuklarına erkek görevliler tarafından Kur’an eğitiminin verilmesini İslam fıkhı reddettiği gibi ben de uygun bulmuyorum. Kız çocuklara kadın görevliler tarafından Kur’an okuma, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin verilmesi daha doğru olacaktır. Kız çocuklar bayan öğretmenlerin yanında daha rahat olacaktır; erkek çocukların imamın yanında rahat oldukları gibi… Burada cinsiyet ve fiziksel uygunluk faktörünün gözetilmesi, her iki cinsin de çıkarına olacaktır.

 

Yaptığım gözlemlerde birçok erkek din görevlisinin de bu eğitim modelinden rahatsız olduğunu fark ettim. Aslında bu şekilde karma eğitim verilen ortamlarda hem dini açıdan hem sosyolojik hem de psikolojik açıdan sıkıntılar doğurabilir. Umarım Diyanet İşleri Başkanlığı ve Müftülükler bu eğitim uygulamasından vazgeçer ve camilerde bayan Kuran Kursu öğreticilerini de görevlendirir.